DEİK OLAĞAN GENEL KURULU, CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYİP ERDOĞAN'IN KATILIMLARIYLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ

DEİK Olağan Genel Kurulu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılımları ile, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ve DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan ev sahipliğinde 20 Aralık 2014 tarihinde İstanbul'da gerçekleşti.

İstanbul'da Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu'na katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin ekonomik ve siyasi istikrar içinde yapısal adımları attığını ve bu adımların yeni Türkiye yolunda değerli olduğunu kaydederek, "2023'e kadar dikkat, hassasiyet ve sabırla yürüyeceğiz. Çok daha azimli, kararlı ve cesur olacağız. Biz işimize bakacağız. Onların işi bizi yavaşlatmak, bizim işimiz hızımızı daha da artırmaktır. Biz itibarımızdan ve gücümüzden bir şey kaybetmeyeceğiz" dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyanın özellikle de bölgemizin ciddi değişimler yaşadığı bir süreçte DEİK'in öncülüğü ile özel sektörün başarı çıtasını sürekli daha yükseğe çıkartacağına yürekten inandığını belirterek, özel sektörümüzün krizleri fırsata dönüştürmeye devam edeceğini, Türkiye'nin parlayan yıldızını daha da parlatacağını ifade etti.

Türkiye'nin bütün kurumlarından özellikle de yüzü dünyaya dönük kurumlarından bu süreçte çok daha fazla gayret beklediklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel sektörümüz, yani sizler, iş adamlarımız, girişimcilerimiz, sınır tanımadan, engel tanımadan, aşkla sevdayla heyecanla dünyada mekik dokuyacaksınız." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2023 yılının 29 Ekimi'ne sadece 9 yıl kaldığını ifade ederek, ekonomide küresel krize ve Türkiye'ye yönelik algı operasyonlarına rağmen son derece sağlam bir zeminde ilerleyişlerinin sürdüğünü aktardı. 12 yıl içinde ekonominin defalarca test edildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, bütün imtihanlardan başarıyla çıktıklarını, ihracatta artış eğiliminin güçlü şekilde devam ettiğini vurgulayarak, konuşmasında şunları söyledi: "Bir kapı kapanırsa sağ olsun ihracatçılarımız farklı kapıları açıyorlar, oraları zorluyorlar. Son derece başarılı şekilde kendilerine yeni pazarlar buluyorlar. Şimdi 2015 yılına giriyoruz. 2015 yılı bizim için yeni bir seferberlik olacaktır ihracatta. İnşallah bir taraftan Afrika'ya tekrar hızlı bir şekilde gireceğiz, bir diğer taraftan Güney Amerika ve Latin Amerika oralara yükleneceğiz. Beraberce inşallah oralara gidip, oralarda bütün sektörel bazda da olsa görüşmelerimizi yapacağız. İnşallah büyük ölçüde gayretlerinizle anlaşmaları falan yapıp buralardan döneceğiz ve Afrika'da istiyorum ki gidilmedik yer, bu süreç içinde bırakmayalım. Enerjide Türkiye yaptığı anlamalarla başlattığı projelerle hazırlandığı yatırımlarla artık farklı bir kulvarda koşuyor."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sanayinin karamsarlık pompalayan çevrelere rağmen devasa yatırımlar yaptığını, tarihinin en büyük hacimli yatırımlarını gerçekleştirdiğini anlattı. En son İzmit'te Tüpraş'ın 3 milyar dolarlık Türkiye tarihinde tek kalemde yapılmış sanayi yatırımını hizmete açtıklarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar bizim için önem arz ediyor. Bunlar bir teşviktir, bunlar bir sıçramanın alametidir. Savunma sanayinde, bilişimde, inovasyon, araştırma-geliştirme, markalaşmada güzel gelişmeler yaşanıyor. Bundan dolayı tüm girişimcilerimize teşekkür ediyorum. Geçtiğimiz hafta Gebze'de TÜRKSAT 6A uydusunu inşa protokolünü imzaladık. İnşallah kendi mühendislerimiz, teknisyenlerimiz, bilim insanlarımız bu millî uyduyla yapacak uzaya gönderecek" dedi.

Ekonomi Bakanı Nihat  Zeybekci, "Türkiye'nin yaşadığı bütün problemler ve yaratılmaya çalışılan karışıklıkların altında yatan sebep, Türkiye'nin geçmişten gelen alışkanlıklarla tatlı faizin paylaşımı veya ülkemizin enerjideki stratejik öneminin üzerinde dönen kavgalardır" dedi.

Türkiye'nin, etken ülkelerin yaptığı gibi hammadde ve enerji geleceğini sürdürülebilir şekilde garanti altına alması gerektiğini belirten Zeybekci, Türkiye'nin 2002 yılında topladığı vergi gelirlerinin yüzde 85'i faiz harcamalarına giderken 2013 sonu itibarıyla yüzde 15'inin faiz harcamalarına gittiğini belirtti.

Son 10 yıldan beri dünyanın ideolojik olarak ayrımı bir kenara bırakarak, ticari ve ekonomik olarak dünya haritasını yeniden çizdiğine işaret eden Zeybekci, "Türkiye olarak özel sektörümüzle beraber yeniden ekonomik ve ticari haritaları çizilen bu dünyada, haritaların belirleyicilerinden biri olmak bizim en önemli hedeflerimizdendir. Bir zamanlar tüm kaynaklarını yurt dışı faiz ödemelerine ayırarak kaybeden bir Türkiye'den artık kaynaklarını yatırım ve üretimine ayırarak kazanan ülkeyiz. Türkiye'nin koyduğu hedefleri için neler yapması gerektiğini çok iyi biliyoruz. Türkiye, etken ülkelerin yaptığı gibi hammadde ve enerji geleceğini sürdürülebilir şekilde garanti altına alması gerektiğini biliyor" dedi. Serbest ticaret anlaşmalarının önemine dikkat çeken Zeybekci sözlerine şöyle devam etti;  "Güney Kore ile yaptığımız STA yetmez hale geldi, hizmetler ve tarım ürünlerinde de anlaşmamızı genişletiyoruz. Japonya ile STA görüşmelerimiz tüm hızla devam ediyor, 2015 yılı sonunda bitirmeyi hedefliyoruz. Rusya'nın liderliğini yaptığı Avrasya Gümrük Birliği ile Türkiye yakın mesafede duruyor. Birkaç ay içinde Rusya ile ticaretimizin önündeki bütün engelleri aşmayı hedef olarak koyduk. Rusya ile Gümrük Birliği dışında kalacak alanlarda da STA yapma görüşmelerimizi başlattık".

DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan, "Bulunduğumuz coğrafyada siyasi, demokratik ve ekonomik gelişmesiyle ülkemiz, değerli bir yüzük taşı gibi parlıyor. Komşu coğrafyalarda maalesef ki üzücü gelişmeler yaşanırken, Türkiye bu ateş çemberi içinde bir demokrasi adası, barış adası, istikrar adası olarak ön plana çıkmaya, çevresinde yaşanan sorunlara çözüm noktasında katkı sağlamaya devam ediyor" dedi.

Türk özel sektörünün, Avrasya coğrafyasının en büyük sanayi üretim merkezlerinden biri haline geldiğini belirten Vardan, geçtiğimiz günlerde Dünya Bankası Turkiye direktoru Martin Raiser'in Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği dönüşüm tecrübesini kitaplaştırarak, küresel kamuoyunun dikkatine sunduğunu söyledi.  Dünya Bankasının kamuoyuna sunduğu kitaptaki 3 kavrama dikkat çekerek, bu kavramları rehber alarak şekillendirmek istediklerini belirten Vardan, "Kapsayıcı bir DEİK, küresel ekonomiye entegrasyon için çalışan bir DEİK ve daima kurumsallaşan bir DEİK oluşturacağız" dedi.

Ortak hedefin küresel ekonomiye güçlü entegrasyon olduğunu söyleyen Vardan, "En büyük ekonomik ortağımız olan AB, istikrarın bir an önce gelmesini arzu ettiğimiz Ortadoğu, bünyesinde önemli iş potansiyeli barındıran Afrika, küresel ekonominin yeni çekim merkezi Asya-Pasifik ve varlığımızı mutlaka güçlendirmemiz gereken Latin Amerika, bizim stratejik çalışma yapacağımız 5 ekonomik havza olacak"dedi.

DEİK Olağan Genel Kurulu, DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan'ın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a hediye takdimi ile sona erdi. ​

DEİK Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Cihad Vardan'ın tam konuşma metni: 

Sayın Cumhurbaşkanım; Saygıdeğer Bakanlarım;

Değerli Büyükelçiler, Başkonsoloslar,

DEİK'in Değerli Kurucuları; İş Konsey Başkanları; Delegeleri ve Üyeleri;

Kıymetli Misafirler ve Medyanın Seçkin mensupları;

Öncelikle sizleri şahsım ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) adına saygılarımla selamlıyorum.

Malumlarınız olduğu üzere, 1986 yılında Rahmetli Özal'ın arzularıyla özel sektörümüzün,  dış ekonomik ilişkilerini yürütmek üzere kurulan DEİK, geçtiğimiz aylarda yeni bir yapıya kavuştu. Bu bağlamda 8 Kasım'da İş Konseylerimizin Genel Kurulunu, Sayın Başbakanımızın katılımlarıyla gerçekleştirdik. Bugün de Yeni DEİK'in ilk Genel Kurulunu, halkımızın oyuyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı, Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleriyle gerçekleştiriyoruz. Bu gurur ve iftihar dolu günde, bizleri yalnız bırakmayan Reis-i Cumhurumuza ve Sayın Bakanlarımıza şükranlarımı arz ediyorum.

Hepiniz Genel Kurulumuza hoş geldiniz… Şeref verdiniz.

Sayın Cumhurbaşkanım,

2,5 ay kadar önce Yönetim Kurulumuza önemli bir sorumluluk tevdii ettiniz. Bizler de tüm DEİK ekibi olarak, ülkemizin hedefleri doğrultusunda ve Zat-ı âlilerinizin çizdiği Yeni Türkiye vizyonu dahilinde, ülkemizi yeni ufuklara ulaştırma gayreti içinde olacağız.

Sözlerimin başında şunu ifade etmek istiyorum ki, bizler, geçen 12 yıl içinde Türk özel sektörünün sorunlarının çözülmesi ve küresel etki alanının genişlemesi konusunda yaptıklarınızın canlı şahitleriyiz. 

Bugün Türk özel sektörü, Zat-ı âlilerinizin destek ve cesaretlendirmesi ile, Avrasya coğrafyasının en büyük sanayi üretim merkezlerinden biri haline gelmiştir. 1999 ve 2001 krizlerini yaşayan bir ülkenin sanayici ve iş insanları olarak bugünlere gelebileceğimizi hiç düşünemezdik bile. Dolayısıyla huzurlarınızda, size ve tüm ekibinize şükranlarımızı arz ederiz.

Bugün hepimiz,

ülkemiz güçlendikçe, Türk girişimcilerinin küresel bir marka haline geldiğini;

Türk şirketlerinin küresel rekabet gücü arttıkça, ülkemizin itibarının yükseldiğini açık bir şekilde görüyoruz.

Bulunduğumuz coğrafyada siyasi, demokratik ve ekonomik gelişmesiyle ülkemiz, değerli bir yüzük taşı gibi parlıyor. Komşu coğrafyalarda maalesef ki üzücü gelişmeler yaşanırken, Türkiye bu ateş çemberi içinde bir demokrasi adası, barış adası, istikrar adası olarak ön plana çıkmaya; çevresinde yaşanan sorunlara çözüm noktasında katkı sağlamaya devam ediyor. Hiç şüphesiz, genç ve müteşebbis gücümüz, bizlerin geleceğe daha güvenli bakabilmemize imkân veriyor.

Sayın Cumhurbaşkanım;

Bir konuşmanızda "önemli lider şirketler, dış politikamızın ve stratejik vizyonumuzun öncüleridir" demiştiniz. Bu anlamda, iş dünyasına, şirketlerimize dış politikada aktif bir rol biçen bu vizyon, gelinen noktada DEİK'in önemini daha da artırmaktadır.

Öyle ki bu vizyon dahilinde, bizler de, ülkemizin ileriye dönük hedefleriyle uyumlu olarak, DEİK'i, daha fazla değer ve hizmet üretebilmesi yönünde yeniden şekillendiriyoruz.

Bu bağlamda tüm DEİK ekibi, ilk etapta 2023, daha sonra 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmak üzere görevi devraldığı günden itibaren yoğun bir mesai içine girmiştir.

DEİK yönetimi, İş Konseyleri ve tüm DEİK mensupları olarak bizler; gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye bırakacak bu hedeflerin önemli bir parçası olmaktan büyük bir heyecan duyarken; mutluyuz ve gururluyuz.

Sayın Cumhurbaşkanım;

Geçtiğimiz günlerde Dünya Bankası, Türkiye'nin son yıllarda gerçekleştirdiği dönüşüm tecrübesini kitaplaştırdı ve küresel kamuoyunun dikkatine sundu.

Dünya Bankası bu kitapta, Zat-ı âlilerinizin liderliğinde Türkiye'nin son 12 yıldaki dönüşüm serüvenini 3 kavram ile özetliyor:

Kapsayıcılık… Entegrasyon ve Kurumsallaşma…

Bizler de yeni DEİK'i, bu 3 kavramı rehber alarak şekillendirmek istiyoruz. Başka bir ifadeyle:

Daha KAPSAYICI bir DEİK;

Küresel ekonomiye ENTEGRASYON için çalışan bir DEİK;

Ve daima KURUMSALLAŞAN bir DEİK için çalışacağız.

Müsaadenizle bu kavramları biraz açmak istiyorum;

Evet… bizler ilk etapta daha KAPSAYICI bir DEİK oluşturacağız.

Yeni yapısıyla DEİK, Türk özel sektörünün birbirinden değerli 99 kuruluşunun temsil edildiği ve yönetildiği bir şemsiye kuruluş haline geldi; geniş katılım ve kapsayıcı bir yapıya kavuştu. Temsil kabiliyeti daha yüksek ve güçlü bir kuruluş niteliği kazandı.

Bizler bunu entelektüel bir zenginlik ve çeşitlilik olarak görüyoruz.

Kurucu kurumlarımız bize hem daha geniş bir vizyon sağlıyor; hem de hizmetlerimizde daha geniş bir kitleye ulaşabilme imkanı kazandırıyor.

Bununla beraber, bireysel üye yapısını da genişletmek ve ülke geneline yaymak arzusundayız. Dolayısıyla DEİK'in hizmet ağını daha da geliştirmeyi hedefliyoruz.

Ayrıca, KOBİ'lerimizin rekabet gücünü artırmak için Ekonomi Bakanlığımız ile birlikte, uluslararası rekabeti geliştirme projelerine hız vereceğiz; ki zaten, bu da 2015 yılı boyunca ülkemizin Dönem Başkanlığını yürüteceği G20'nin en öncelikli konularından biri.

İkinciolarak küresel ekonomiye ENTEGRASYON için çalışan bir DEİK oluşturma gayreti içinde olacağız;

Sayın Cumhurbaşkanım,

Sizler defalarca ifade ettiniz; Şirketler, iş adamları ve iş dünyası örgütleri dış politikamızın temel unsurları arasında yer almaktadır.

Bu bağlamda, Türk iş dünyasının küresel temsil organı DEİK, Türk dış politika öncelikleri ile uyumlu çalışacak.

Ortak hedefimiz; küresel ekonomiye, güçlü entegrasyon.

Dolayısıyla bu kapsamda,

a.     En büyük ekonomik ortağımız olan AB;

b.     İstikrarın bir an önce gelmesini arzu ettiğimiz Ortadoğu;

c.      Bünyesinde önemli iş potansiyeli barındıran Afrika;

d.     Küresel ekonominin yeni çekim merkezi Asya-Pasifik ve

e.     Varlığımızı mutlaka güçlendirmemiz gereken Latin Amerika, bizim stratejik çalışma yapacağımız 5 ekonomik havza olacak.

Doğal olarak her bir ekonomi havzası için ihtiyaca göre çalışma yapmak; değişik stratejiler üretmek zorundayız. Dolayısıyla bunları ayrı ayrı ele alacağız.

Bu çerçevede küresel ticaret rejimlerinin sunduğu imkânları değerlendirecek; sıkıntıların ve sorunların çözümü noktasında katkı sağlayacağız. Bu kapsamda TTIP ve Gümrük Birliği önceliklerimiz arasında olmaya devam edecek.

Ayrıca, küresel ekonomiye entegrasyon bağlamında bir yandan ülkemize yabancı yatırım çekmeye gayret ederken, diğer yandan işadamlarımızın önemli potansiyele sahip ülkelerde yatırım yapmalarını teşvik edeceğiz.

Hiç şüphesiz sağlık turizmi, eğitim ekonomisi, teknik müşavirlik ve bilişim sektörlerin güçlendirilmesine katkı sağlayarak; hizmet ihracatımızın artmasını sağlayacağız.

Sayın Cumhurbaşkanım; Değerli Katılımcılar;

Kapsayıcılık ve küresel ekonomiye entegrasyonun yanı sıra, yeni DEİK'in üzerine inşa edileceği üçüncü kavram: KURUMSALLAŞAN bir DEİK.

Gelinen noktada temsil kabiliyetini artırmış; daha kapsayıcı ve küresel ekonomiye daha iyi entegre olacak DEİK, yeni yapısıyla kurumsallaşmaya da önem vermek zorunda. 

Dolayısıyla DEİK'in daha başarılı olabilmesi için, ülkemizin ve Türk özel sektörünün ihtiyaçları doğrultusunda, hem idari altyapımızı güçlendirecek, hem de hizmet ağımızı yerel, ulusal ve küresel düzeylerde genişleteceğiz.

Bilindiği üzere DEİK olarak bizler, tüm faaliyetlerimizi İş Konseylerimiz vasıtasıyla yürütüyoruz. Bugün DEİK bünyesinde 113 bölgesel, 5 sektörel ve 2 de özel amaçlı olmak üzere, toplam 120 İş Konseyi bulunmakta. İhtiyaca göre yeni İş Konseyleri oluşturuyoruz.

Hiç şüphesiz, sadece İş Konseylerinin sayısını artırmak değil, aynı zamanda Konseylerimizin her birini teker teker ele alıp, ülkemizin ve iş insanlarımızın menfaatleri doğrultusunda daha aktif çalışmalarını sağlayacağız. Bunun için gereken revizyonları yapmaya başladık ve devam edeceğiz. Amacımız, 2015 yılı sonunda yapılacak seçimli Genel Kurula kadar, tüm altyapı çalışmalarını tamamlayarak, yeni yönetime güçlü, kurumsal ve aktif bir DEİK teslim etmek.

Sayın Cumhurbaşkanım,

Bizler için oldukça önemli olan bu günde, bizleri yalnız bırakmadınız. Bizlere moral verdiniz; güç verdiniz.

Zat-ı âlilerinizin bu destekleri devam ettiği sürece yeni DEİK, "Yeni Türkiye" vizyonunun inşasında önemli bir sorumluluk üstlenecek veküresel başarı öyküleri yazmaya devam edecektir.

Sözlerime son verirken, başta Zat-ı âlilerinize olmak üzere, Sayın Bakanlarımıza ve bugün burada bizleri yalnız bırakmayan tüm dostlarımıza; şahsım ve kurumumuz adına bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Bu vesileyle, Genel Kurulumuzun hayırlara vesile olmasını diliyor, hepinize saygılarımı arz ediyorum.

İlgili Resimler