A S Y A
Y Ü Z Y I L I N D A
E J D E R
&
H İ L Â L
7
Bölüm 2
Giriş
Türkiye’nin Çin Halk Cumhuriyeti ile ticari ve ekonomik ilişkilerinde Türkiye
aleyhine büyümeye devam eden bir ticaret açığı bulunmaktadır. Türkiye’den
Çin’e 2015 yılında toplam 2,4 milyar dolarlık ihracat yapılırken aynı önemde
Çin’den yapılan ithalat 24,9 milyar dolara çıkmıştır. Türkiye halen Çin’e
yaptığı her bir dolarlık ihracata karşılık bu ülkeden on doların üzerinde ithalat
yapmaktadır. Bu eğilimin devam etmesi durumunda, 2010 yılında iki ülke
hükümetleri tarafından açıklanmış olan, 2020 yılına kadar 100 milyar dolarlık
ticaret hacmi hedefine ulaşılırsa Türkiye’nin cari açığı üzerinde yılda 80 milyar
doların üzerinde bir yük oluşmuş olacaktır.
Türkiye ile Çin arasındaki yatırım ilişkilerinde de benzer bir durum söz
konusudur. Çin’deki Türk yatırımları halen oldukça sınırlı seviyededir. T.C.
Merkez Bankası verilerine göre 2016 Ekim ayı itibariyle Çin’deki toplam Türk
sermayesi 173 milyon dolar tutarındadır. Türkiye’deki Çin sermayesi de yeterli
düzeyde değildir. T.C. Ekonomi Bakanlığı verilerine göre 30 Haziran 2016
itibariyle Türkiye’de yerleşik 49.933 yabancı sermayeli firma arasında Çin
sermayeli 786 firma bulunmaktadır. Çin Ticaret Bakanlığı verilerine göre ise
Türkiye’deki Çin yatırımı son yıllarda artmış olmakla beraber 642,3 milyon
dolar seviyesindedir. Bu rakam Çin’in tüm dünyada hızla artan yatırımları
içerisinde oldukça küçük bir yer tutmaktadır.
Son yıllarda iki ülke arasındaki hizmet ticareti artmakta, Çin firmaları
ülkemizde altyapı projeleri üstlenmekte, turizm gelirlerinde de yavaş da olsa
bir artış söz konusu olmaktadır. Ancak tüm parametreler birlikte ele
alındığında, Türkiye’nin Çin ile ekonomik ilişkilerini dengelemesi gerektiği
gerçeği karşımıza çıkmaktadır. Ticaret açığının kısa ve orta vadede
kapatılması gerçekçi bir hedef değildir. Ancak somut verilerin analitik bir
şekilde işlenmesiyle Türkiye’nin Çin ile olan ekonomik ilişkilerindeki güçlü ve
zayıf tarafları, karşı karşıya olduğu tehditler ve fırsatlar ortaya konulabilir. Bu
şekilde Türkiye’nin Çin’e karşı ekonomik pozisyonunu iyileştirmesi ve uzun
vadede sürdürülebilir bir şekilde devam ettirebilmesi için bir yol haritası
çıkartılabilir.
Bu çalışmanın amacı Türkiye-Çin mevcut ekonomik ilişkilerinin durumunun
detaylı bir tablosunu ortaya koyduktan sonra, analitik bir inceleme ile bahsi
geçen potansiyeli belirlemek ve bu doğrultuda Türkiye’nin karar alıcılarına ve
iş çevrelerine somut öneriler getirmektir.
Bu raporun Türkiye’nin Çin ile olan ekonomik ilişkilerine bir denge
kazandırmak amacıyla ortaya koyacağı “yol haritası” esas olarak aşağıdaki
unsurlar üzerine inşa edilmektedir:
1.
Türkiye’nin Çin’e ihracatında yüksek potansiyel taşıyan alanların ürün
bazında belirlenerek hedef ürünlerin ortaya konulması
2.
Türkiye’nin Çin’den ithalatında Türkiye ekonomisine yüksek katma değer
sağlayan kalemlerin belirlenmesi; Türkiye’nin Çin’den yaptığı ithalata
bağımlılığının arttığı alanların ortaya konulması