DEİK İŞ KONSEYLERİ BÜYÜKELÇİLER İLE ÇALIŞMA YEMEĞİNDE BİRARAYA GELDİ

DEİK İŞ KONSEYLERİ BÜYÜKELÇİLER İLE  ÇALIŞMA YEMEĞİNDE BİRARAYA GELDİ 

Dışişleri Bakanlığının düzenlediği 9. Büyükelçiler Konferansı çerçevesinde, Türkiye Cumhuriyeti Büyükelçileri onuruna çalışma yemeği, T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin katılımları ile DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan ve TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ev sahipliğinde 14 Ocak 2017 tarihinde Ankara'da gerçekleştirildi.

"2023'e Doğru: Milli Değerler ve Küresel Hedefler" temasında düzenlenen 9. Büyükelçiler Konferansında, Türkiye'nin dış politikasını ilgilendiren olaylar, tecrübeler ışığında gözden geçirilirken fırsatlar ve gelecek döneme dair öncelikleri  değerlendirildi.  Bu kapsamda gerçekleştirilen Çalışma Yemeğine, 200'den fazla Türk ve yabancı Büyükelçi ile 100'den fazla DEİK İş Konseyi Başkanı katılım sağladı.

T.C. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci açış konuşmasında,  son 30 yıl içerisinde dünyadaki ekonomi merkezlerinin yer değiştirdiğini belirterek, Atlantik'in ortasından ABD'nin batısına doğru ekonomik ağırlık merkezlerinin değiştiğini söyledi.  Türkiye ve Çin bu değişimde orta noktalarda yer almakta olduğunu söyleyen Zeybekci, yeni dünyanın önemli kaleminin de paydaşların ekonomik menfaatlerinin olduğunu söyledi. Dünyanın bilgi üretenler ve bilgi tüketenler olarak ikiye ayrıldığını belirten Zeybekci,  Türkiye'nin sürdürülebilir bir şekilde enerji ve hammadde kaynaklarını kontrol edebilir noktada yer aldığını vurguladı.   Zeybekci, Türkiye'nin konumu ve bulunduğu coğrafyada dağıtım ve tüketim kanalları ile finans ve parasal imkanları kontrol etmede avantajlara sahip olduğunu söyledi. Türkiye'nin ekonomik anlamda etkin ve bağımsız olmadan, siyasal girişimler de sempatik olmaktan başka bir şey olmayacağını vurgulayan Bakan Zeybekci, "Türkiye'nin ihracata dayalı üretim yapması, bizim için olmazsa olmazdır. Türkiye, dünyada 10 ekonomik ülkesinden biri, Avrupa'nın da ilk 3 ülkesinden biri olmak zorundadır. Güçlü olmazsak bu coğrafyada tutunamayız.  DEİK çatısı altında TOBB, TİM, MÜSİAD TMB ve diğer kurumlar  ile hep birlikte çalışacağız"  dedi.

T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ise, "Yeni atanan Büyükelçilerimiz ile Ankara'daki Büyükelçilerimizin iş dünyasıyla tanışması çok faydalıdır" dedi. 2016 yılının zor bir yıl olduğunu belirten Çavuşoğlu, sadece Türkiye için değil; dünya için de zor bir yıl olduğunu söyledi.  Bu zor şartlar altında, Türkiye'nin ayakta kalmayı başardığını aktaran Çavuşoğlu,  "Ülkenin iyi tanıtılması, negatif algının giderilmesi, iş adamlarımızın o ülkelerde çok önemli projeler üstlenmesi ve kazanması bizim için çok önemlidir. Ekonomi Bakanlığı ile birlikte yolların açık kalması için çok yakın işbirliği içinde çalışıyoruz" dedi. Kamu diplomasisi konusunda hep birlikte çalışılması gerektiğini aktaran Çavuşoğlu, hep birlikte Türkiye için, diplomasi için çalışmaya devam edileceğini söyledi.  

Yemeğin ev sahiplerinden DEİK Başkanı Ömer Cihad Vardan ise, DEİK'in gelecek yıllara yönelik hedefinin ülke vizyonu doğrultusunda, dış ekonomik ilişkilerde bilgi üreten bir kurum olması için çalıştığını belirterek, "Dünyanın neresinde, hangi ülkesinde Büyükelçiliğimiz varsa, orada İş Konseyimizin de olmasını istiyor ve bu yönde çalışıyoruz. Bu şekilde dünyanın hemen her ülkesiyle ticaret ve yatırım ilişkilerini tesis etmeye gayret ediyoruz" dedi. 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrasında DEİK'in ilan ettiği seferberlik kapsamında, İş Konseylerinin yaklaşık 150 günde toplam 75 ülkeye ziyaret gerçekleştirdiğini belirten Başkan Vardan, "Bundan sonra da temennimiz; daha iyi ve etkili hizmet üretmek ve iş planlarımızı icra edebilmek için kurumsal ekosistemimizin en değerli yapıtaşı olan siz yurtdışı temsilcilerimizle işbirliğimizi güçlendirmek, derinleştirmek ve sağlamlaştırmak" dedi.

DEİK Başkanı Vardan: "İş Diplomasisi'nin gereği, bilgi odaklı çalışmaya devam ediyoruz"

DEİK Başkanı Vardan sözlerine şöyle devam etti:"Emtia fiyatlarındaki hareketlilik; küresel ticaretteki dengesizlikler; TTIP sürecindeki olası aksama, diğer yandan da Birliklerin ve ülkelerin STA'lar aracılığıyla küresel ekonomik düzenin kurallarını ters-yüz etme girişimleri; düşük büyüme oranları ve hızla düşen verimlilik, önümüzdeki günlerde baş etmemiz gereken riskler olarak önümüzde duruyor. İşte bu dolambaçlı ve engebeli süreçte, bizler de DEİK ailesi olarak, ülkemizin dış ekonomik ilişkilerini şekillendirmeye, ‘İş Diplomasisi'nin gereği, bilgi odaklı etkili çalışmalarımızla devam ediyoruz."

Çalışma Yemeğinin diğer ev sahibi TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ise, Türkiye'de üretilen malların itibarının yurtdışında da yüksek olmasını sağlamanın çok önemli olduğuna dikkat çekti. Büyükekşi, "Biz ne kadar kaliteli ürünler üretsek de yurtdışında ülke algımızın zayıf olması, ihracatımızın artması için engel oluşturacak. Görevli olduğunuz ülkelerde Ticaret Müşavirlerimiz ile birlikte yürüttüğünüz faaliyetler ve gerçekleştirdiğiniz ikili görüşmeler bizler için büyük önem taşıyor. Bu noktada, Ticaret Müşavirlerimiz ile birlikte çok daha etkin olmanızı istiyoruz. Bazı Büyükelçilerimiz atandıktan sonra bizleri ziyaret ediyor. Biz hepinizin gelmesini istiyoruz. Diyaloğumuzun güçlü olması, bulunduğunuz ülkelere ihracatımızın artması noktasında büyük önem taşıyor" diye konuştu.

Geçen yıla ilişkin hatırlatmalarda da bulunan TİM Başkanı Büyükekşi, üç rekor birden kırdıklarını da dile getirerek "Dünya ticaretinden aldığımız pay yüzde 0,89'a ulaştı. Bizim ana hedefimiz dünya ticaretinden aldığımız payı 2023'te yüzde 1,5'e taşımak. O yüzden şu an ulaştığımız rakam bu hedefe emin adımlarla yürüdüğümüzü gösteriyor. Yine AB'nin ithalatından aldığımız pay yüzde 1,21'den yüzde 1,28'e çıktı. ABD'nin ithalatında aldığımız pay da yüzde 0,28'den yüzde 0,29'a yükseldi" diye konuştu. Bu seneyi ihracatta "sıçrama" yılı ilan ettiklerinin altını çizen Büyükekşi, sözlerini şöyle sürdürdü: "2017 yılında ihracatımızı miktar ve değer bazında artıracağız. Sürekli ihracat yapan firma sayımızı artıracağız. Çünkü bu yıl petrol ve emtia fiyatları daha yüksek olacak, petrol ve emtia ihracatçısı çevre ülkelerinin ekonomileri canlanacak. Rusya ve Irak'a olan ihracat kayıplarını telafi edeceğiz. Bu beklentilerle birlikte bu yıl ihracatımızı OVP hedefinin de üzerine 155 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz." TİM'in ihracatta katma değeri artırmak için Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma faktörleri doğrultusunda çok sayıda çalışma gerçekleştirdiğine de dikkat çekti.

DEİK Başkan Yardımcısı ve TOBB Başkan Yardımcısı Halim Mete ise, Türkiye'nin geçmişte de zorluklar yaşadığını; ama hepsinin üstesinden geldiğini söyledi. Uzun vadeli olarak bakıldığında; gelişen, dönüşen dinamik bir Türkiye gördüğünü belirten Mete, "1980'lerde kişi başına milli geliri 1,500 dolar civarında olan bir tarım ülkesiyken, bugün 10 bin dolar seviyesine ulaşan milli geliri ile bir sanayi ülkesi görüyorum.  Dün, birkaç büyük kentle sınırlıyken, bugün Anadolu'ya yayılmış bir sanayi görüyorum. İtalya ile Çin arasında en büyük sanayi üretim kapasitesini kurmuş, en büyük sanayi ürünü ihracatını yapan, girişimci bir ülke görüyorum. 1960'larda yüzde 30'larda olan kentleşme oranını, yüzde 75'lere çeken, Almanya'nın şehirleşme oranını yakalayan, gelişen bir ülke görüyorum" dedi.

DEİK Başkan Yardımcısı ve MÜSİAD Başkanı Nail Olpak ise "İş dünyası olarak biz hepimiz de, tüm dünyada, Türkiye'yi ve gerçeklerini anlatıyoruz ve  anlatmaya da devam edeceğiz" dedi. Olpak sözlerine şöyle devam etti: "Yurtdışında gerçekleştirilen; ülkemizi ve yurtdışındaki Türk vatandaşlarını ilgilendiren etkinliklerde, DTİK Temsilcileri de yer almak, mevcut ilişkilerini daha ileriye taşımak istiyorlar. Yeni bir yol haritası gerektiğine karar verdik. Aynı şeyleri tekrar etmeden, birbirimizin ayağına da basmadan, DTİK için bir Strateji Belgesi oluşturmaya karar verdik ve çalışmalara başladık. Biraz zaman alacak; ama, kalıcı adımlar atmamız için buna ihtiyacımız var."

 DEİK Başkan Yardımcısı ve Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) Başkanı Mithat Yenigün ise, "Türkiye'de bulunan yaklaşık 300 bin müteahhide karşılık, Türkiye Müteahhitler Birliği üyesi 136 firma, yurtiçindeki inşaat taahhüt işlerinin yüzde 70'ini, Türk müteahhitlerin yurtdışındaki işlerinin ise yüzde 90'dan fazlasını gerçekleştirmektedir" dedi. Uluslararası müteahhitlik pazarından aldığı payı yüzde 4.5'lerden yüzde 7'lere çıkarılması gerektiğini belirten Yenigün, yıllık yeni proje tutarını bugünkü 10 milyar ABD Dolardan, 40-50 milyar ABD Dolarına çıkarılabilmesi için, önümüzde kat edilmesi gereken uzun bir yol olduğunu söyledi.