Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2023 yılı büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.
Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:
"İş dünyası olarak, yılın son çeyreğinde büyümenin yüzde 4,0 gerçekleşerek, yılın tamamında Orta Vadeli Programda öngörülen yüzde 4,4'ün üzerinde yüzde 4,5 olarak gerçekleşmesini memnuniyetle karşılıyoruz.
2023 yılı pek çok açıdan zorlu bir yıldı. Jeopolitik gelişmelerin dünya ekonomisi ve küresel ticaret üzerindeki olumsuz etkileri ile düşük küresel büyüme oranlarını hep birlikte yaşadığımız bir yılı geride bıraktık. Yurt içinde ise, çok ciddi yıkımı olan bir deprem felaketiyle başladığımız yıla, başta finansal istikrarı sağlamaya yönelik adımlar olmak üzere yeniden dengelenmeye yönelik bir süreçle devam ediyoruz. Tüm bu iç ve dış gelişmeleri dikkate alarak Türkiye'nin 2023 yılı büyüme performansına baktığımızda, hedef büyüme oranının aşılması ve büyüme istikrarının korunması değerli bir kazanım.
Sektörel olarak değerlendirdiğimizde ise; tarım sektöründeki ufak daralma dışında her sektörün büyümeye pozitif katkı verdiğini görüyoruz. Sanayideki büyümenin yüzde 0,8 oranında artmasını da dikkatli okumalıyız. Çünkü sanayimizdeki ivme, ihracatımızın artışıyla da doğrudan etkilidir.
Yılın ilk iki çeyreğinde yüzde 15-16 seviyesinde olan hane halkı tüketim harcamalarının 3. çeyrekte yüzde 11'e inmesinden sonra, son çeyrekte yüzde 9,3'e indiğini, mal ve hizmet ihracatının ise ilk iki çeyrekte negatif seyrinden sonra üçüncü çeyrekte pozitif katkı vermeye başladığını, bunun son çeyrekte azalmakla beraber yine pozitif bölgede kaldığını gözlemliyoruz. Önemli bir kalem olan yatırım harcamalarının ise her çeyrekte pozitif katkı vermesine ek olarak, özellikle üçüncü çeyrekte yüzde 14,8 artış gösterdikten sonra son çeyrekte de yüzde 10,7 oranında artarak çift haneli büyüme göstermesi de oldukça önemli.
Yıllık olarak değerlendirdiğimizde, ihracatımızın özellikle 2023'ün ilk yarısında küresel ekonomideki gelişmelere bağlı olarak negatif katkı vermesiyle, yılın ikinci yarısındaki toparlanmaya rağmen yılın tamamında büyümeye negatif katkı veren tek kalem olduğunu görüyoruz.
2024 yılına da yine küresel zorluklarla mücadele ederek başladık. Elbette yurt içinde finansal istikrarı sağlayarak; yatırım, üretim ve ihracatı artırma odaklı politikaların uygulanmasına devam etmek önemli. Özellikle küresel büyümenin yavaş seyrettiği bir ortamda ihracatımızın büyümeye daha fazla katkı sağlaması açısından, sanayi sektöründeki büyümenin bu dönemde daha fazla ön plana çıkması gerektiğini düşünüyoruz.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, bu yılda da her zaman olduğu gibi tüm dünyaya yayılmış 152 iş konseyimizle ülke ekonomimize katkı sunmaya ve Türkiye'nin küresel ticaretten aldığı payı yükseltmek için dünyanın dört bir yanında yürüttüğümüz ticari diplomasi faaliyetlerimizle iş dünyamıza güç katmaya devam edeceğiz."