BAŞKAN'DAN

NAİL OLPAK: “KÜRESEL RİSKLERE RAĞMEN TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYADAN POZİTİF AYRIŞMAYA DEVAM EDİYOR”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı üçüncü çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

2022'nin ilk çeyreğinde yüzde 7,5 ve ikinci çeyrekteki yüzde 7,7 büyüme performanslarının ardından, Türkiye'nin 3. çeyrekte de yüzde 3,9 büyüyerek pozitif görünümü sürdürmesini iş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz. Özellikle, makine ve teçhizat yatırımlarının yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye pozitif katkı vermesini önemli buluyoruz.

İlk iki çeyrekten sonra sanayi üretimi ve PMI gibi öncü göstergelere baktığımızda, dünyadaki resesyon beklentilerine paralel olarak büyüme hızının elbette bir miktar yavaşlamasını bekliyorduk. Ancak küresel risklerin ve resesyonun konuşulduğu bir ortamda dahi yüzde 3,9'luk büyüme gösteren Türkiye'nin bir kez daha dünyadan pozitif ayrışmayı başardığını görüyoruz. Dolayısıyla yılın üçüncü çeyreğindeki büyüme verisi, Türkiye açısından resesyon ihtimalinin de bir hayli zayıf olduğunu destekler nitelikte.

Büyüme verilerinde talep tarafını değerlendirdiğimizde ise yatırımlarda göze çarpan ufak bir daralma dışında tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Yatırımlardaki daralmanın ise temelde inşaat yatırımlarındaki azalmadan kaynaklandığını görüyoruz. Fakat bununla birlikte makine ve teçhizat yatırımlarının ise yüzde 14,3 oranında artarak büyümeye dikkate değer bir katkı verdiğini de gözlemliyoruz. Uluslararası yatırımcılarla gerçekleştirdiğimiz görüşmelerde Türkiye'nin genç ve dinamik bir nüfus avantajına sahip olduğunu her zaman vurguluyoruz. Bunun da etkisiyle birlikte hane halkı tüketiminin yüzde 19,9 oranında artarak büyümeye en çok katkı veren kalem olması sevindirici. İhracatımız ise sene başında bir önceki yıla göre yüzde 20 oranında artarken son dönemdeki küresel resesyona bağlı olarak bu oran yıllık bazda yüzde 15'e kadar gerilemiş durumda. Küresel ticaretteki tüm zorluklara ve daralmalara rağmen ihracatımız üçüncü çeyrekte de yüzde 12,6 artarak büyümeye pozitif katkı vermeyi sürdürmeyi başardı.

Arz tarafını incelediğimizde ise inşaat hariç tüm sektörlerin pozitif büyüme göstermesi oldukça değerli. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 21,6, bilgi ve iletişim sektörünün yüzde 13,9 oranında genişlemesi büyümenin temel sürükleyici kalemleri durumunda.

Açıklanan bu olumlu veri, 2022 yılı büyümesinin yüzde 5 civarlarında gerçekleşmesinin mümkün olduğunu gösteriyor. 2009 küresel finansal krizinden sonraki dönemde çeşitli risklere maruz kalsak dahi her yıl üzerine değer katarak pozitif büyümeyi başaran ekonomimiz, küresel çalkantıların ve risklerin yeniden arttığı bu son dönemde dahi pozitif ayrışarak gücünü bir kez daha gösterdi.

DEİK olarak önümüzdeki dönemde de Türk iş dünyası adına üstlendiğimiz ticari diplomasi misyonumuz doğrultusunda ülkemizin büyümesine katkı sunmaya ve küresel ticaretten aldığımız payı artırmak amacıyla dünyanın dört bir yanında daha fazla ticaret için çalışmaya devam edeceğiz. Türkiye'nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve yatırım, üretim, istihdam ile birlikte ihracata dayalı büyümeye daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle iş dünyamızın Kuzey Yıldızı olmayı sürdüreceğiz.

DEİK, PAKİSTAN BAŞBAKANI ŞEHBAZ ŞERİF İLE TÜRK İŞ İNSANLARINI BİR ARAYA GETİRDİ

Türkiye ile Pakistan Ticaret Hacmi Hedefi 5 Milyar Dolar

DEİK, Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in onurlandırmalarıyla Türkiye-Pakistan İş Konseyi Toplantısını, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Pakistan Ticaret Bakanı Syed Naveed Qamar, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Ahmet Cengiz Özdemir ve iki ülke iş insanlarının katılımlarıyla 26 Kasım 2022 tarihinde İstanbul'da gerçekleştirdi. Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in Türkiye ziyareti kapsamında düzenlenen toplantıda, inşaat, altyapı, bankacılık, gümrük ve enerji sektörlerinde iş birliği fırsatları ele alındı.

Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif, "T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile bir anlaşma imzaladık. Bağlarımızı güçlendirmek, ticareti, yatırımları ve savunma yatırımlarını geliştirmek için dün Sayın Cumhurbaşkanı ile görüştük. MİLGEM projesi kapsamında dün 3. korvetin denize indirdik. Ticari ilişkilerimizin artması ve savunma sanayi üretiminde ortaklığımızın biraz daha güçlenmesine vesile oldu. İki ülke arasındaki ticaret hacmine dostluğumuz ve kardeşliğimiz yansımıyor. Türkler çok çaba harcıyor, farkındayız. Geçtiğimiz son yıllarda ve çeşitli dönemlerde bir araya gelerek, sorunları aşmak için çalıştık. Türk şirketlerinin Pakistan'da olumsuz durumlarla da karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. İş mevzuatımınızı sadeleştirmeli, bürokrasiyi kaldırmalıyız. Türkiye ile hareket etmek istiyoruz ve böylelikle ticari ilişkilerimizin de artarak gelişeceğini düşünüyorum" dedi. Yenilenebilir enerji konusunda kararlı adımlar attıklarını belirten Şerif, "1.5 milyar dolar olan ticaret hacmini, önümüzdeki 3 yılda 5 milyar dolara çıkması için bir anlaşma imzaladık. 3 yıl içinde üstümüze düşeni fazlasıyla yapmalıyız. Hep birlikte çok güzel işlere imza atabiliriz. Bizler üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Yenilenebilir enerji konusunda kararlı adımlar atıyoruz. Artık Pakistan'da petrol ve petrol ürünleri gibi yakıt ürünleri için 2021 yılında 27 milyar dolar harcamışız. Artık bunu değiştirmek istiyoruz. 10.000 megavatlık bir güneş enerjisi yatırımı başlattık. Türk kardeşlerimiz için planlarımızı anlatacağımız özel bir konferans düzenlemek isterim. Özel oluşturulacak ödeme planları, fizibilite çalışmaları 60 gün içinde olabilir. DEİK Yönetim Kurulu ve İş Konseyi üyelerine enerji konusunda kapımız açık. Pakistan ve Türkiye savunma sanayi iş birliği tesis etti. Size bütün kapıları açmak istiyoruz" dedi.

Muş: "Türkiye ve Pakistan arasında yenilenebilir enerjide iş birliği fırsatları bulunuyor"

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muşise, iki ülke arasındaki derin ve köklü olan siyasi ilişkilere uyumlu olarak somut sonuçlarından biri olan MİLGEM projesi kapsamında 3. korvetin denize indiriliş töreninin dün gerçekleştirildiğini vurgulayarak, "İslamabad ziyaretimde, ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmek adına Mal Ticareti Anlaşmasını imzaladık ve Türkiye-Pakistan Ortak Görev Gücü'nün ilk toplantısını gerçekleştirdik. İş Konseyi üyelerimiz başta olmak üzere, Türk ve Pakistanlı iş insanlarının daha güçlü iş birliklerine odaklanmaları ve ticaretimizin her iki ülke pazarının ihtiyaçları doğrultusunda çeşitlendirilmesine daha fazla katkı vermeleri de büyük önem arz ediyor.Sayın Başbakanın ülkemizi ziyareti esnasında kendilerinin nazik teklifi ile oluşturulması kararlaştırılan Ortak Görev Gücü Mekanizması, bir yandan ekonomik ilişkilerimizin en yüksek düzeyde ele alınmasına imkân vermekte; diğer yandan ise yeni fırsatlar ortaya çıkarmak ve ticaretimizin önündeki engelleri kaldırmak adına yakın bir diyalog ortamı oluşturuyor. Enerji arz güvenliği gerek yeşil dönüşümden kaynaklı sınamalar gerekse de küresel ölçekte enerji emtialarında yaşanan fiyat dalgalanmaları nedeniyle son dönemde giderek artan bir şekilde endişe kaynağı olmaya başladı. Firmalarımızın yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptıkları yatırımları artırarak çalışmaları gerekiyor. Türkiye ve Pakistan arasında yenilenebilir enerji alanında büyük iş birliği fırsatları bulunuyor. Türkiye'nin Pakistan'daki doğrudan yatırımları üçüncü ülkeler üzerinden yapılan yatırımlar da dikkate alındığında 1 milyarı doları aştı. Türkiye ve Pakistan'ın ticari ilişkilerinin derinleştirilmesine dair her türlü iş birliğine açığız" dedi.

Qamar: "İki yıl içerisinde en az 10.000 megavatlıkgüneş enerji santrali kurma niyetindeyiz"

Pakistan Ticaret Bakanı Syed Naveed Qamarise, Pakistan ve Türkiye her zaman iş birliğinde iki ülke olduğunu söyleyerek, "T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Sayın Şehbaz Şerif arasında geçtiğimiz günlerde Emtia Ticareti Anlaşması imzalandı. Birlikte çalışarak, yalnızca politika belirleyerek değil, aynı zamanda işletmelerimizin birlikte çalışmasını hükümetlerimizin iş birliğinde çalışmasını ve B2B ortaklıklar kurmayı hedefliyoruz. Türkiye-Pakistan iş birliği kurmak isteriz. Pakistan'da önümüzdeki iki yıl içerisinde en az 10.000 megavatlıkbir güneş enerji santrali kurma niyetindeyiz. Şu anda kendi elektrik üretimimiz fosil enerji üzerinde bulunduğu için bu yatırıma önem veriyoruz. Türk yatırımcıların, Pakistan'a gelip bu yenilenebilir enerji programına ortak olmalarını ve katkı sağlamalarını arzu ediyoruz. Biliyoruz ki gıdaya olan ihtiyaç asla bitmiyorsa enerjiye olan ihtiyaç da asla bitmiyor. Yatırım her zaman ihtiyaç duyulan alan. Dostlarımız, kardeşlerimiz gelsinler enerji alanına yatırım yapsınlar" dedi.

Olpak: "Pakistan'da yenilenebilir enerji, konut inşaası ve alt yapı alanında da önemli roller üstlenmeye hazırız"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "2022'in Ağustos ayında İslamabad'da gerçekleştirdiğimiz buluşmanın ardından dost ve kardeş ülkemiz Pakistan'ın Sayın Başbakanını ve değerli iş dünyası temsilcilerini İstanbul'da ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyorum" dedi. Türkiye'nin Pakistan'la ilişkileri uzun yıllar yakın dostluk ve kardeşlik anlayışı temelinde şekillendiğini belirten Olpak, iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin tesis edilmesinin 75. yıl dönümünün kutlandığını söyledi. Olpak, "Ağustos ayında gerçekleştirdiğimiz İş ve Yatırım Forumu'nda iki ülke tarafından imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması, karşılıklı hassasiyet ve faydalarımızı en üst düzeyde göz önünde bulunduran bir anlaşma olması açısından önemliydi. Türk iş insanlarımız Pakistan'da yenilenebilir enerji, konut inşaası ve alt yapı alanında da önemli roller üstlenmeye hazırlar. İki ülke bankalarının iş birliğinin teşvik edilmesi, iş dünyasının önünü daha fazla açacaktır. Gümrük işlemlerinde daha hızlı bir iş birliğinin de işlerimizi  geliştireceğine inanıyoruz" dedi.

Pakistan İslam Cumhuriyeti Başbakanı Şehbaz Şerif'in onurlandırmalarıyla Türkiye-Pakistan İş Konseyi Toplantısının sponsoru ise, Albayrak Holding oldu.

KÜBA DEVLET BAŞKANI BERMUDEZ: “TÜRKİYE İLE KÜBA İŞ DÜNYALARINI BİRBİRİNE YAKINLAŞTIRMAYI HEDEFLİYORUZ”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk iş dünyasını Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez ile İstanbul'da bir araya getirdi. Küba Başbakan Yardımcısı Alejandro Gil Fernández, Küba Dış Ticaret ve Yabancı Yatırım Bakanı Rodrigo Malmierca Diaz, Küba Enerji ve Madenler Bakanı Vicente de la O Levy, DEİK Başkanı Nail Olpak, T.C. Havana Büyükelçisi Vehbi Esgel Etensel, Küba Ankara Büyükelçisi Alejandro Francisco Diaz Palacios, DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi Başkanı Leyla İlhan Pamukçu ve 50'ye yakın iş insanının katılımlarıyla 26 Kasım 2022 tarihinde gerçekleşen buluşmada, Türkiye ile Küba arasındaki sektörel iş birliği fırsatları ele alındı.

Türk şirketlerini yeni yatırımlarla birlikte Küba'da daha fazla görmeyi arzuladıklarını belirten Küba Devlet Başkanı Miguel Mario Diaz-Canel Bermudez, "Küba'da şu an pek çok Türk firması farklı sektörlerde yer alıyor. Ancak önümüzdeki dönemde Türk firmalarının sayısının artmasını istiyoruz. Türkiye ile Küba arasında demir, metal ve tıbbi malzemeler gibi ortak işlerimiz var. Ayrıca enerji alanında da elektrik üretimi konusunda da iş birlikleri söz konusu. Covid-19 salgını sürecinde dahi yüksek verimliği yakaladık. Türkiye özelinde elektrik üretimi ve dağıtımı alanında Küba'daki iş birliğimizi artırmak ve bu alandaki yatırımların çeşitlenmesini hedefliyoruz. Biyoteknoloji, yenilenebilir enerji, turizm, tarım, hayvancılık, sağlık, eğitim ve kültür alanlarında iş birliği fırsatlarını değerlendirerek, iki ülke arasındaki ticaret hacmini 200 milyon dolara ulaştırmayı hedefliyoruz. DEİK/Türkiye-Küba İş Konseyi'nin amacı, karşılıklı ticaret hacmimizi artırmak, ekonomik ilişkilerimizi geliştirmek ve 3. ülke arada olmadan direkt ticareti sağlamak. Ticari ilişkilerimizi geliştirmek için Türkiye'nin önemli illerindeki ticaret odaları ile de bir dizi ve hatta KOBİ'lerin gelişimi alanında imzaladığımız anlaşmalar var. Ülkelerimiz arasında gelişen ekonomik ve ticaret ilişkilerimiz, her geçen yıl daha iyi bir noktaya gidiyor. Yakın dönemde iki ülke firmalarını birbirine daha fazla yaklaştırmayı amaçlıyoruz. Türk iş dünyasının da yakından ilgilendiği sektörlerden yenilenebilir enerji, sağlık tekstil ve medikal gibi alanlarda hala önemli fırsatlar var. İki ülkenin Merkez Bankaları arasında 2026 yılına kadar yapılacak iş birliği çerçevesinde de önemli protokollere imza atıldı. 2018 yılında elektrik enerjisi üretimi ve dağıtımı konusunda bir anlaşma imzalamıştık. TİKA ile de yenilenebilir enerji, akademik ortaklık, tarım ve ziraat alanlarında anlaşmalarımız var. Türk iş dünyasını Küba'ya yatırım yapmaya davet ediyoruz. Ticari ilişkilerimize katkı sunacak bu üst düzey buluşmayı sağlayan ve ev sahipliği yapan DEİK'e teşekkür ediyorum" dedi.

Bakan Diaz: "Türk iş dünyasına Mariel ve ZED Mariel bölgelerinde teşvik ve avantajlar var"

Küba'nın yabancı yatırımclar ve Türk iş dünyası için büyük fırsatlar sunduğunu söyleyen Küba Dış Ticaret ve Yabancı Yatırım Bakanı Rodrigo Malmierca Diaz, "Küba, son yıllardaki sosyal gelişimi, artan uluslararası değeri ve yabancı yatırımcıların kattığı cazibe ile birlikte pozitif bir değişim yaşıyor. Küba'da yatırım yapmak için öncelikle şeffaflık bekliyoruz. Yabancı yatırımcılara sunduğumuz avantaj ve desteklerle birlikte yabancı şirketler ile projelerimizin çoğunu somutlaştırdık. Türkiye ile ticari iş birliğimizi geliştirmek için karşılıklı anlaşmalar imzalayarak, yeni adımlar attık. Devlet liderlerimizin ortaya koyduğu hedeflere ulaşabilmek için birlikte çalışmalıyız. Küba'nın ekonomik planını ve kalkınması değiştirecek, 2030 yılını hedefleyen yeni bir yol haritamız var. Sürdürülebilir bir gelişim modeliyle bir dizi teknolojik adım atıyoruz. Ekonomimizi modernleştiriyoruz. 2014 yılında yabancı yatırım kanunu çıkardık.  Mariel münhasır bölgesini oluşturduk. Mariel bölgesini 9 bölgeye ve sektörlere ayırdık. Türk iş dünyasını da yabancı yatırımcılarımı arasında, buraya çekmek istiyoruz. Biz sadece finansman değil, teknolojinin gelmesi ile yeni sektörlerin de ortaya çıkmasını istiyoruz. Türk iş dünyası ile birlikte 3. ülkelere ihracat yapmak istiyoruz. Örneğin biyoteknoloji ve tıp alanlarında çok iyi durumdayız. Bazı Türk firmaları da bu sektörlerde ortak iş yapmak istiyorlar. Özel vergi sistemimizle yabancı yatırımcılara vergiden muvafiyet sunuyoruz. Böylelikle yabancı yatırımcılara, daha sonra resmi kardan yüzde 10 vergi alınıyor. Bu da yabancı yatırımcılara ayrıcalık tanıyor. Her yıl 2 milyar dolarlık gıda ithalatı gerçekleştiriyoruz. Dolayısıyla gıda üretimini çeşitlendirmemiz gerekiyor. Tarım, yenilenebilir enerji, enerji sektörlerinde yabancı yatırımlar bekliyoruz. Ayrıca bürokratik işlemlerin hızlanması için 15 kuruluşun bir arada olduğu tek bir merkez kurduk ve çevrim içi olarak tüm işlemlerinizi gerçekleştirebiliyorsunuz. Türk iş dünyası için Mariel ve ZED Mariel bölgelerinde sunduğumuz ciddi teşvik ve avantajlar var. Türk iş insanlarının Küba'da daha kolay ve daha fazla yatırım yapabilmesi ve yerleşik yatırımcı olmaları için çalışıyoruz. " diye konuştu.

Toplantıda söz alan Küba Enerji ve Madenler Bakanı Vicente de la O Levy ise özellikle yenilenebilir enerji alanında yatırım yapmak için Türk iş dünyasını Küba'ya davet ettiklerini belirterek, "Küba'da şu an maden, nikel, mineraller ve elektrik alanlarında ciddi bir dış yatırım var. Türk iş dünyası ile enerji alanında yeni ortaklıklara ve iş birliklerine hazırız. Elektrik dağıtımı konusunda son derece önemli fırsatlar söz konusu. Yatırımcılar için yenilenebilir enerji, biyokütle, hidroelektrik santraller ve rüzgar enerjisi gibi sektörlerde fırsatlar var. Hidrolik santrallerde de özellikle dağlık bölgelerde yatırıma uygun araziler ve yatırım yapan şirketler için farklı iş modeli destekleri sunuyoruz. Ülkemizin dört bir yanına konuşlandırdığımız enerji tesisleri ve santrallerimizde, gerekli teknolojik makine alımları konusunda karma şirketlerden teknoloji ve teknik iş birliği yatırımları almaya devam ediyoruz.. Enerji verimliliğini artırmak için hanelerde su ısıtma cihazları ve bunun için de yüzde 70 oranında güneş panelleri kullanılıyor. Dolayısıyla güneş enerjisi paneli alanında çok ciddi talep var. Hanelerde 3.6 milyon kişilik aktif bir müşteri potansiyeli bulunuyor. Güneş paneli üretiminde kapasite artırabilir ve birlikte yeni üretim tesisleri kurabiliriz. İç pazarda enerji alanında yabancı yatırımcılarla birlikte verimliliği artırmak istiyoruz. Tarım alanında da sulama çalışmalarında güneş enerjisi kullanımı giderek artıyor. Bu alanda da önemli bir ekonomik potansiyel bulunuyor. Yüzer santral alanında da ciddi iş birliği ve yatırım fırsatları bulunuyor. " şeklinde konuştu.

Olpak: "Turizm, inşaat, tekstil ve gıda da hedef sektörlerimiz arasında yer alıyor"

26 yıl aradan sonra Küba'dan Türkiye'ye Devlet Başkanı düzeyinde gerçekleşen bu seyahatin iş dünyası açısından da son derece önemli olduğunu belirten DEİK Başkanı Nail Olpak, "2015 yılında Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın Küba'ya ziyareti, karşılıklı Dışişleri Bakanları düzeyindeki ziyaretler ve bugün de Sayın Devlet Başkanı Diaz-Canel'in ziyareti, ikili ilişkilerimizde kritik öneme sahip. 26 yıl aradan sonra, Küba'dan ülkemize devlet başkanı düzeyinde gerçekleşen bu seyahat çok önemli. Ülkelerimiz arasındaki ikili ilişkiler, dostane biçimde sürüyor ve bunu  ekonomik alanda da arttırmak istiyoruz. İki ülke dış ticaret hacmi geçtiğimiz yıl 40 milyon doların üzerinde gerçekleşti. Ancak Cumhurbaşkanımız ile yapılan görüşme sonrası belirlenen 200 milyon dolar hedefine dengeli bir şekilde ulaşmak için daha çok gayret göstermemiz gerekiyor. Bu süreçte, ikili ticaretimizin daha da geliştirilebilmesi ve ihraç ürünlerinin çeşitlendirilebilmesi için Küba ile yeni iş birliği alanlarının istişare edilmesi önemli. Özellikle sağlık sektöründe yapılacak ortak projeleri çalışabiliriz. Ayrıca, turizm, inşaat, tekstil ve gıda da hedef sektörlerimiz arasında yer alıyor. Özellikle ilaç alanında da bazı yeniliklerle birlikte ilave işler yapabiliriz. Ayrıca Küba'nın altyapı ihtiyacını biliyoruz. Dünyada kendisini kanıtlamış, tecrübeli müteahhitlerimiz de bu alanda beraber çalışmaya hazırlar. Tüm dünyada bugüne kadar bu alanda 450 milyar dolara yakın bitirilmiş projelerimiz var. Bu rakam bile bizim bu alandaki kapasitemizin büyüklüğünü ispatlar nitelikte. Bilgi ve networkun özellikle günümüz dünyasında ne kadar önemli olduğu malum. DEİK ailemizin tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyine ait networkünü, Kübalı dostlarımızla birlikte kullanmaya her zaman hazırız." dedi.

DEİK, TÜRKİYE VE ÇİN İŞ DÜNYASINI İSTANBUL’DA BULUŞTURDU

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türk ve Çin iş dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul'da bir araya getirdi. DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi, ÇİNSİAD ve ÇİNKOBİ iş birliğiyle düzenlenen Türkiye-Çin İş Dünyası Buluşması etkinliği Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, DEİK Başkanı Nail Olpak, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Ekonomi ve Ticaret Elçi Müsteşarı Dr. Liu Yuhua, Çin Sanayi ve İş Adamları Derneği Başkanı Zhou Yanquan, ÇİNKOBİ Derneği Başkanı Li Muzi, DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu ve iki ülkeden 100'e yakın iş insanının katılımıyla gerçekleşti.

Büyükelçi Liu Shaobin: "Çin ve Türkiye, kalkınma stratejilerinin uyumunu artırabilir"

Çin ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin istikrarlı şekilde büyüdüğünü belirten Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, "Çin yeni bir çift döngülü kalkınma modelinin inşasını hızlandırıyor. Türkiye ise yeni bir kalkınma vizyonuna doğru ilerliyor. Bu nedenle iki ülke arasındaki iş birliğinin artması için çok geniş bir potansiyel bulunuyor. Gelecek sene Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını kutlayacak. Çin ve Türkiye kendi hayallerini gerçekleştirme sürecinde kalkınma stratejilerinin uyumunu artırabilir, karşılıklı güveni artırabilir, iş birliğini derinleştirebilir, dünya barışının kurulmasına ve dünyanın kalkınmasına katkılarda bulunabilirler. Çin ve Türkiye arasında diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana geçen 51 yılda, iki ülke arasındaki ilişkiler olağanüstü bir yolculuktan geçti. İki ülke arasında iyi bir gelişme ivmesi sürüyor. Özellikle son yıllarda iki devlet liderinin ilgileriyle her iki taraf da bütün alanlarda iş birliğini derinleştiriyor ve önemli faydalar sağlıyor. İki ülke iş dünyaları arasında iş birliğini artırmalı, güçlü bir iş ortamı sağlamalı ve karşılıklı anlayışımız geliştirmek için daha çok çaba göstermeliyiz. Stratejik iş birliğimizin geliştirilmesi için birlikte çalışmalıyız. Türkiye ile Çin, G20 üyesi ve yükselen ülkeler olarak, küresel ve bölgesel iş birliğimizi artırmalıyız. Biz daima iş dünyalarımız için çözüm üretmeye hazırız. Ayrıca Kuşak ve Yol Girişimi ile orta koridor planınının entegrasyonunu desteklemeliyiz. Aynı zamanda dijital ve yeşil ekonomi başlıklarında yeni bir platform oluşturmalıyız." dedi.

Olpak: "Karşılıklı ticarette yarı yarıya dengelenmiş biçimde ilerlemeliyiz"

Salgınla birlikte küresel ticarette yaşanan değişime dikkat çeken DEİK Başkanı Nail Olpak, "Bu zorlu dönemde tedarik zincirinin ne kadar önemli olduğunu anladık ve sürecin kazananlarının tedarik zincirini koparmayanların olduğunu gördük. Dijitalleşmenin hızla artan etkisi ve dijital ekonomi gerçeğini konuşurken, Yeşil Mutabakat'ı da daha fazla konuştuk. Ancak savaşla birlikte nükleer enerjiyi hayatımızdan çıkarmayı konuştuğumuz bir süreçten, aniden nükleer enerji ve kömürün kullanılabileceğinden söz edilmeye başladı. Dolayısıyla iş dünyası temsilcileri olarak, bu değişimlerden almamız gereken önemli dersler var. Bugün Türkiye ve Çin ile ticaret yapan, yatırımları olan iş insanlarımızla birlikteyiz. Çin'in bu sürecinden öğreneceğimiz çok şey var. ÇİNSİAD Başkanı Zhou Yanquan 5 yıllık süreç içerisinde ikili ticaretimizin 100 milyar dolara gidebileceğini ifade etti. Bizler iş dünyası temsilcileriyiz. Çin bütün dış ticaret fazlasını Türkiye üzerinde vermek durumunda kalmamalı. Biz, Türkiye'de 'Kuş tek kanadıyla uçamaz' diye bir ifade kullanırız. Eğer 100 milyar dolara giderken biz  90 milyar dolar açık verirsek öncelikle iş dünyası olarak, buradan dolayı kendimize iyi bir ders çıkartmalıyız. Türkiye adına net pozitif ayrımcılık talep ettiğimizi söylemek isterim. Çünkü uzun vadede bu sürdürülemez olur ve ortaya başka komplikasyonlar karşımıza çıkabilir. Sorumluluğun her iki iş dünyasında olduğu bilinci ile ikili ticaret hacminde 100 milyar dolara gideriz; ama yarı yarıya dengeli bir şekilde gitmeliyiz" dedi.

Zhou Yanquan: "Önümüzdeki 5 yıl içinde Çin ile Türkiye arasındaki toplam ticaret hacmi 100 milyar doları aşabilir"

Özellikle son 5 yılda, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin her yıl yeni bir seviyeye ulaştığını vurgulayan ÇİNSİAD Başkanı Zhou Yanquan, "Çin ve Türkiye'nin diplomatik ilişkiler kurmasının üzerinden 51 yıl geçti. Son 10 yılda, özellikle son 5 yılda, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkiler her yıl yeni bir seviyeye ulaştı. Buna inanmak için her türlü nedenimiz var ki, Önümüzdeki 5 yıl içinde Çin ile Türkiye arasındaki toplam ticaret hacmi rahatlıkla 100 milyarı aşabilir. Günümüz dünyasında birçok belirsizlik yaşanıyor. Rusya-Ukrayna savaşının devam eden etkisi ve COVID-19 salgını ile birlikte Çin pazarının arz tarafı ve orta seviye ürünlerin alıcıları veya satıcıları şunu hissetti. Avrupa'daki durum, doğal gazın kesilmesi nedeniyle sanayi zincirinin terminal veya üretim merkezinin devredilmesi nedeniyle giderek daha ciddi hale geldi. G20'nin iki yükselen pazar üretim merkezi olan Türkiye ve Çin, uluslararası pazarın dolaşımına çok bağımlı. Çin ve Türkiye'deki girişimciler, bugün olduğu gibi daha fazla iş fırsatı alışverişi ve ticaret politikası yürütmeli.  Kaynaklar, enerji, yüksek teknoloji, e-ticaret, inovasyon vb. alanlardaki iş birliğini güçlendirebiliriz. Karşılıklı yatırımların artırılması, vize kolaylıklarının sağlanması, girişimcilerin devlet yönetimlerine önerilerde bulunması, iş çevrelerimiz arasındaki bu tip buluşmalarının sayısının artması, iki ülke arasındaki para takaslarının kullanımını ve bunu yükseltme politikalarının teşvik edilmesi için birlikte çalışmalıyız" diye konuştu.

Kurdoğlu: "Çin, Türk iş dünyası için çok önemli bir ortak"

Çin'in, Türk iş dünyası açısından yeni iş yapış şekilleri edinme ve hızlı gelişmelere ayak uydurma konularında önemli kapılar açtığına dikkat çeken DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi Başkanı Korhan Kurdoğlu, "Çin, Türk iş dünyası için çok önemli bir ortak ve bu kritik önem her geçen yıl daha da artıyor. DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi olarak, iki ülke arasındaki ticaret potansiyelini daha da ileriye taşımak adına var gücümüzle çalışıyoruz. Çin Halk Cumhuriyeti'nin hem Ankara hem de İstanbul'daki diplomatik temsilciliklerinin vermiş olduğu destekleri her zaman yanımızda hissediyoruz. DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi olarak, ÇİNSİAD ve ÇİNKOBİ gibi önde gelen Çin iş dünyası kuruluşlarıyla önümüzdeki dönemde daha fazla iş birliği yapmayı hedefliyoruz. 2022 yılı Nisan ayında yayınladığımız "Kuşak ve Yol Girişimi" raporuyla iki ülke arasındaki ticareti ve dinamikler, salgın sonrası dünya konjonktüründe detaylı bir şekilde değerlendirildi. Ayrıca, Çin'e İhracatı Arttırma Araştırma Grubu ile Türkiye ve Çin arasındaki ticaret hacminin daha dengeli bir şekilde büyümesine yönelik çalışmalar yürüteceğiz" şeklinde konuştu.

Li Muzi: "ÇİNKOBİ Derneği, Çin'e giden herkes için yeni bir yol"        
Çinli özel şirketlerin üye olduğu bir yapı ile faaliyet gösterdiklerini ifade eden ÇİNKOBİ Derneği Başkanı Li Muzi, "Bugünkü toplantının sadece bir başlangıç olduğuna inanıyoruz. Türkiye'ye yerleşmiş Çinli yatırımcılar olarak, tanışmak için birçok fırsatımız olduğuna inanıyoruz. Bizler Türkiye'de faaliyet gösteren Çinli girişimcileriz ve imajımız, Türk halkının ve girişimcilerin Çin'e nasıl gördüğünü etkileyecek. Çinli bir şirket, Türkiye'ye yatırım yapmayı planladığı zaman ilk önce buradaki Çinli İş Adamları Derneği'ne danışmayı düşünecek. Kuruluşumuzdan bu yana geçen altı ay içinde, onlarca Çinli şirket danışmak için bizimle iletişime geçti. Çin ile ekonomik bağınız ya yatırımdır ya ticarettir. Dolayısıyla ihtiyacınız olan ilk şey Çin'e gitmek için vizedir ve biz bu konuda da size yardımcı olabiliriz. Türk iş dünyasının Çin pazarını daha iyi  anlaması ve Çin'de ideal iş ortaklarını bulması için çalışmaya devam edeceğiz. Bu bağlamda DEİK/Türkiye-Asya Pasifik İş Konseyleri ve DEİK/Türkiye-Çin İş Konseyi'ne yoğun çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum" dedi.

Türkiye-Çin İş Dünyası Buluşması etkinliğinin sponsorları ise, TAB Gıda Yatırımları (TFI) ve Aksa Jeneratör oldu.

DEİK’İN YENİ ROTASI DİJİTAL TEKNOLOJİLER

DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Kuruldu

Türk iş dünyasının kuzey yıldızı Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), ticari diplomasideki gücünü ve küresel network ağını Türkiye'nin önde gelen teknoloji firmalarıyla buluşturmak için önemli bir adım daha attı. Türkiye'nin yeni bir dijital teknolojiler merkezi haline gelmesi hedefiyle kurulan DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi, bu alanda öne çıkan 9 alt sektörü kapsayan komiteleriyle birlikte teknoloji ihracatının artması ve dünyanın ilk 500 şirketi arasına Türkiye'den yeni oyuncular eklemeye odaklandı.

DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi ile Türk şirketleri için diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturmayı stratejik öncelikleri arasına alan DEİK, teknoloji ve dijitalleşme alanında DEİK'in bir platform olmasını amaçlıyor. Fintech, oyun (Gaming), siber güvenlik, girişim sermayesi, yazılım teknolojileri, yenilikçi teknolojiler, bulut teknolojileri, mobil teknolojiler ve sağlık teknolojileri alanlarındaki dijital ekonominin geleceğine odaklanan DEİK, Türkiye'den dünyaya açılan yeni unicorn ve decacornların çıkmasına öncülük edecek.

Olpak: "Teknoloji alanında Türkiye için diğer ülkelerle dijital koridorlar açacağız"

Türkiye'nin teknoloji ekosistemine yön veren yenilikçi şirketleri ve sektörde başrol oynayan iş insanlarını Dijital Teknolojiler İş Konseyi'nde buluşturduklarını dile getiren DEİK Başkanı Nail Olpak, "Küresel ekonomi açısından yeşil ve dijital dönüşümü bir arada yaşadığımız ve ikiz dönüşümü konuştuğumuz bir süreçten geçiyoruz. Biz bu süreçleri ‘'Yeşil Ekonomi'' ve ‘'Dijital Ekonomi'' süreci olarak adlandırıyoruz.  Özellikle salgınla birlikte hayatın her alanında yapay zekanın öne çıktığını ve dijital teknolojilerin tüm disiplinlerinin bizi içine aldığını görüyoruz. Dolayısıyla gözümüzü ‘Dijital Ekonomi' kavramına çevirmiş durumdayız. Biz de DEİK olarak, Türk iş dünyasınınkuzey yıldızı olma kimliğimizle ülkemizi dijital teknolojilerin yeni merkezi haline getirmeye odaklanarak Dijital Teknolojiler İş Konseyi'mizi kurduk. Ne mutlu ki DEİK üyeleri ve firmalarımızdan gelen yoğun talep de bu stratejik adımı atmamızda bize en büyük itici güç oldu. Sektörün önde gelen ve potansiyeli yüksek şirketlerini konseyimize dahil ederek, dijital teknolojiler alanında öne çıkan 9 alt sektör özelinde kurduğumuz komitelerimizle birlikte çalışmalarımıza süratle başladık. Bu önemli atılımı gerçekleştirirken Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi de bize çok kıymetli desteklerde bulundu. DEİK olarak, dijital teknolojiler alanındaki şirketlerimize, girişimcilerimize, start-up ve scale-up'lara, yurt dışında yeni kapılar açmayı, bu topraklardan yeni dünya markaları çıkarmayı hedefliyoruz. DEİK'in teknoloji ve dijitalleşme alanında bir platform olmasını arzuluyoruz. 151 İş Konseyimizin dünyanın dört bir yanına yayılmış küresel networkünü de ülkemizdeki dijital teknoloji şirketleriyle buluşturacağız. Bu noktada DEİK'in ticari diplomasideki gücünü ve küresel ufkunu kullanarak, ülkemizin diğer ülkelerle dijital koridorlar oluşturmasını hedefliyoruz." dedi.

Olpak: "Start-up'ların DEİK ile dünyaya açılmasını ve Türk decacorn şirketlerin artmasını hedefliyoruz"

DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi'nin Türkiye'nin dijital ekonomideki marka değerini bir üst lige taşımak için çalışacağını vurgulayan Olpak, "Türkiye'de dijital teknolojilerin güncel büyüklüğü yaklaşık 30 milyar dolar seviyesinde. 2022 yılında ise yüzde 10 büyümesi bekleniyor. Globalde ise sektörün büyüklüğü yaklaşık 4,4 trilyon dolara ulaşmış durumda. Türkiye'nin bu alanda yürüyeceği çok büyük bir fırsat yolu var. Siber güvenlikten oyuna, bulut teknolojisinden yazılıma kadar muazzam bir potansiyelimiz söz konusu. Türkiye'den şu ana kadar 6 şirketimiz unicorn olma başarısı gösterirken, bu şirketlerden ikisi 10 milyar dolarlık büyüklüğe erişerek decacorn oldu. İş Konseyimizin üyeleri içinde bu unicornlar arasında yer alan firmalarımız da bizimle birlikteler. Önümüzdeki dönemde DEİK olarak, yurt dışı girişim sermayesi fonları ile Türkiye'deki startup, scaleup ve yerli girişim sermayesi fonlarını bir araya getirecek platformların oluşturulmasını sağlayarak sektöre yapılan girişim sermayesini hem adet hem de hacim olarak artırmayı hedefliyoruz. Ülkemizin vizyonunu ortaya koyarak, global hedefler ile dijital teknolojilerde dünya ile tam uyumla teknoloji ihracatımıza eşik atlatmak istiyoruz" dedi.

Erdem Erkul: "Dijital teknolojilerde her komitenin spesifik hedefleri ve küresel bir yol haritası var"

DEİK Dijital Teknolojiler İş Konseyi Başkanı Erdem Erkul,İş Konseyi'nin proaktif ve kendine has bir yürütme anlayışıyla faaliyet göstereceğine dikkat çekerek, "Üye yapımız ağırlıklı Türk teknoloji girişimlerinden oluşuyor. Dünyanın en büyük 10 teknoloji şirketi ile iş birliktelikleri yapan, önde gelen yatırımcıları ve girişim sermayesi ile ortaklılığı bulunan şirketler. Piyasa değerlemeleriyüksek, çalışan sayıları, ihracat yaptıkları ülke sayısı gibi veriler ışığında Türkiye teknoloji ekosistemini temsil edebilecek boyutta bir üye yapısına sahibiz. Bu yapı bizi daha da güçlü kılıyor.

Dijital teknolojilerin Türkiye'nin bu alandaki ihracatının da geleceği açısından en önemli alt sektörlerini kapsayan 9 Komite ile spesifik hedefle doğrultusunda çalışmaya başladık. Fintech, oyun (gaming), siber güvenlik, girişim sermayesi, yazılım teknolojileri, yenilikçi teknolojiler, bulut teknolojileri, mobil teknolojiler ve sağlık teknolojileri komitelerimizi kurduk.Komite Başkanlarımız ve Yürütme Kurulu üyelerimizi de tamamen yerli ve milli şirketlerimiz arasından belirledik.

Ülkemizin global vizyonu doğrultusunda kısa, orta ve uzun vadeli hedefler belirledik. Öne çıkan bazı hedeflerimizi şöyle sıralayabiliriz;

  • 2030 yılı itibari ile en az 5 fintech şirketinin artan ihracat geliri sayesinde Fortune 500 listesinde yer almasında aktif rol almak.
  • 2025 yıl sonu itibarıyla sektördeki her 4 fintech oyuncusunun en az birinin uluslararası iş yapar hale getirmek.
  • Türkiye'ye yurt dışı kaynaklı girişim sermayesi yatırımlarının sayı ve adedini artırmak.
  • Toplam girişim sermayesi yatırımları içerisinde dijital teknoloji yatırımlarının payını artırmak.
  • Bulut bilişim alanında en az 50 ülkeye ihracat yapan 50 teknoloji şirketine ulaşmak.
  • Ülkemizin dünyada kaliteli, güvenilir yazılım üreten en önemli 10 ülke arasında olmasını sağlamak.
  • Hypercasual oyun dışındaki diğer türlerde mobil oyun geliştiren oyun stüdyosu sayısını  artırmak.
  • Konsol ve PC'lerde AA veya AAA düzeyinde oyun geliştiren stüdyo sayısını artırmak.
  • Sağlık teknolojileri alanında Konsey destekli girişimci ekosistemi ve başarı hikayeleri yaratmak.
  • 5G'de rekabetçi ürün geliştirilmesive6G standartlarının şekillenmesine öncülüketmek.
  • Türkiye'de mobil geniş bant teknolojilerinde hızlı büyümeyi sağlamak.
  • Siber güvenlik alanında, ticari diplomasi anlayışıyla dış ülke pazarlarının dengeleri' dikkate alınarak hareket etmek ve ulusal siber güvenlik ekosistemine değer kazandırmak.

Bunlarla birlikte, oyun alanında ise uzun vadede en az 2 unicorn ve 1 decacorn daha çıkarmak için Türk özel sektörünün bu alandaki en büyük destekçisi olacağız" şeklinde konuştu. 

TÜRKİYE VE HIRVATİSTAN TİCARET HACMİ HEDEFİ : 5 MİLYAR DOLAR

T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan resmi ziyareti kapsamında, T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda DEİK'in organizasyonunda Türk iş dünyası temsilcilerinin katılımlarıyla iş heyeti ziyaretleri  6-8 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleşti. Balkan ülkelerine düzenlenen resmi ziyaretlerin son durağı ise Hırvatistan oldu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK ve Lider Media organizasyonunda düzenlenen Hırvatistan-Türkiye İş Forumu, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanović, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK Başkanı Nail Olpak, Lider Medya İhracatçılar Kulubü Genel Yayın Yönetmeni Miodrag Šajatović ve iş insanlarının katılımlarıyla 8 Eylül 2022 tarihinde Hırvatistan'ın başkenti Zagreb'de gerçekleştirildi.

T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,"İnsansız hava araçları teknolojilerinde geleceği okuyarak attığımız adım sayesinde bugün bu alanda dünyanın en başarılı 3 ülkesinden biriyiz." dedi. Bu buluşmanın, Türkiye ve Hırvatistan arasındaki diplomatik ilişkilerin tesisinin 30. yılını kutladıkları bir dönemde gerçekleşmesinden ayrıca memnuniyet duyduğunu söyleyen Erdoğan, şahsına ve heyetine gösterdikleri misafirperverlikten ötürü Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic başta olmak üzere, tüm Hırvat makamlarına teşekkür etti. Erdoğan, bu organizasyonu düzenleyen DEİK'i ve Hırvat muhataplarını da tebrik etti.

Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic ile gayet verimli ikili görüşme yaptıklarını ve heyetler arası görüşmeleri gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, "İki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri ayrıntılarıyla ele aldık. Aldığımız kararların ülkelerimiz arasındaki dostluk ve iş birliğini daha ileri taşıyacağına inanıyorum. Bugünkü istişarelerin bize hatırlattığı husus şudur: Türkiye ve Hırvatistan, bölgesel konumları ve ekonomileri itibarıyla ortak ülkelerdir. Son yıllarda ekonomik ve ticari iş birliğimizde yakaladığımız ivme, bu konuda ümit vericidir. 2015 sonunda 387 milyon dolar olan ticaret hacmimiz, 2021 sonunda 900 milyon dolara ulaştı. O ziyaretim sırasında belirlemiş olduğumuz 5 yılda 1 milyar dolara ulaşma hedefinde salgın nedeniyle küçük bir sapma oldu. Ancak bu yıl hedefimizi rahatlıkla aşacağımıza inanıyorum. 2022'nin ilk 8 ayı itibarıyla 760 milyon doları geçmiş durumdayız. Şimdi yeni hedefimizi kısa vadede 2 milyar dolar olarak belirledik. Orta ve uzun vadede ise 5 milyar dolara ulaşmamızın önünde hiçbir engel görmüyorum" dedi.

Erdoğan: "Firmalarımız çeşitli sektörlerde stratejik işlere imza atıyor"

Yatırım alanında iş birliklerinin de giderek geliştiğini aktaran Erdoğan, "Firmalarımız enerji, inşaat, altyapı, turizm ve bankacılık başta olmak üzere çeşitli sektörlerde stratejik işlere imza atıyor. İş Forumu'nun ikili ticari ekonomik ilişkilerimizdeki güçlü ivmeyi artırmasını ve yeni iş birliği imkanlarına vesile olmasını diliyorum. Devlet yöneticileri olarak bizler işdünyasının önündeki bürokratik zorlukları ve engelleri kaldırmakta özellikle kararlıyız ve görevliyiz. Sizlere de iş dünyası olarak ülkelerimiz arasındaki ekonomik ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunma görevi düşüyor. Türkiye ve Hırvatistan arasındaki ekonomik ilişkilerin ve dostluk bağlarının pekiştirilmesi için her birinizin samimi gayret göstereceğine şahsım ve arkadaşlarım inanıyoruz" dedi.

Ticari diplomasi faaliyetleriyle Türkiye'nin girişimci vizyonunu yurt dışına taşıyan DEİK'e ve Türkiye-Hırvatistan İş Konseyi'ne teşekkür eden Erdoğan, "Hırvatistan'da faaliyet gösteren Türk firmalarının turizm, yenilenebilir enerji ve bankacılık sektörlerindeki yatırımları 200 milyon avroya ulaştı. Üçüncü ülkelerden gelen yatırımlarla birlikte bu rakamın esasen çok daha yüksek seviyede olduğunu biliyoruz. Önümüzde çok daha geniş bir iş birliği ve ticaret alanı bulunuyor. Enerji, altyapı, dijitalleşme, turizm, tarım, sulama ve hayvancılık başta olmak üzere geniş bir yelpazede iş birliğimizi geliştirebiliriz. Avrupa Birliği fonlarının sağlayacağı ivme ile enerji, altyapı ve dijitalleşme yatırımlarının Hırvatistan'da artması bekleniyor. Türkiye bu alandaki imkanlarını Hırvat dostlarıyla paylaşmaya hazırdır" dedi. Erdoğan, potansiyel iş birliği alanları arasında özellikle tarım, hayvancılık ve sulama projelerinin de bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, verimli toprakları, gelişmiş ulaşım altyapısı, zengin yenilenebilir enerji kaynakları ve yetişmiş iş gücü olan Hırvatistan'ın Avrupa pazarlarına yakınlık gibi ilave avantajlara da sahip olduğunu, Türkiye ile Hırvatistan'ın gerçekleştireceği kapsamlı ekonomik ve ticari iş birliklerinin, ülkelerin yanı sıra bölgenin gelişmesine de katkı yapacağına inandığını vurguladı.

Milanovic: "Bu yılın sonunda da 1 milyar doları aşmayı hedefliyoruz"

Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanović,Hırvatistan ve Türkiye'nin ekonomik ilişkilerini geliştirmek için istekli olduğuna işaret ederek, "İçinde bulunduğumuz durumu aslında mükemmel fırtına olarak tanımlayabiliriz. Evrensel ve ulusal ekonomilerde belirsizlik, risk ve stres oldukça yüksek seviyede. Bu, siyaset için de geçerli" dedi.  Ekonomiye etki eden büyük güçlerin olduğuna dikkati çeken  Milanović, "Siyasete etki edecek güçleri tanımlayabilir miyiz bilmiyorum? Bunlardan daha önemlisi dengenin ve karşılıklı saygının önemidir." diye konuştu.

Milanovic, "Türkiye ve Hırvatistan arasında uzun yıllardır devam eden ilişkiler ekonomiyle daha da güçlendi. Geçen yıl dış ticaret hacmi rekor seviyeye ulaşarak 846 milyon dolara ulaştı ancak yeterli değil. Bu yılın sonunda da 1 milyar doları aşmayı hedefliyoruz" dedi. Milanovic, son yıllarda Hırvatistan'a gelen yatırımcıların da arttığına dikkati çekerek bunların en çok turizm, enerji ve bankacılık alanlarında olduğunu aktardı. Kovid-19 salgını döneminde Türk yatırımcıların gelmeye devam ettiğine işaret eden Milanovic, ülkesinin ise Avrupa Birliği (AB) üyesi ve ekonomik anlamda istikrarlı bir ülke olarak yatırımcılara gerekli koşulları sunduğunu belirtti.

Olpak: "Türk iş dünyası olarak iş birliği yapmaya hazırız"

DEİK Başkanı Nail Olpak,Türk işdünyası temsilcileri olarak, Türkiye ve Hırvatistan arasındaki ticaret hacminin daha da artması için çalışacaklarını belirterek, "Dünyaca kendini kanıtlamış müteahhitlerimizin bu alanda açığı olan Hırvatistan'da altyapı ve taahhüt işlerini takip etmesini öneriyoruz.Diğer önemli bir konu ise, Hırvatistan'da önemli ölçüde otel yatırım fırsatları mevcut. Özellikle 4 ve 5 yıldızlı otel ihtiyacı var. Zagreb'de yalnızca 3 adet 5 yıldızlı otelin olması bunun bir göstergesi. Bu konuda iş birliği yapmaya Türk iş dünyası olarak hazırız.Kara yolu taşımacılığımız için önemli bir transit ülke konumundaki Hırvatistan ile tedarik zinciri ve lojistik alanlarında iş birliğimizi arttırabiliriz. Deniz turizmi ve yat imalatı da diğer önemli fırsatlar.Ayrıca, Türk firmalarımızın Hırvatistan'daki diğer orta ve büyük ölçekli ihalelere girerek burada aktif rol oynamalarını bekliyoruz.Bunlara ilaveten de, bilgi ve networkun özellikle günümüz dünyasında ne kadar önemli olduğu malum. DEİK ailemizin tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyine ait networkünü, Hırvat dostlarımızla birlikte kullanmaya her zaman hazırız" dedi.

Lider Medya İhracatçılar Kulubü Genel Yayın Yönetmeni Miodrag Šajatović,"Salgın sonrası dönemde gerçekleştirilen Türkiye-Hırvatistan İş Forumu, iki ülke iş insanları için önemli bir değer. Türkiye ve Hırvatistan iş dünyalarının iş birlikleri bölgesel ölçekte önem taşıyor. Özellikle enerji sektöründe ön görülen önümüzdeki dönem projeksiyonları hepimizi etkiliyor. Bu kapsamda, Türk ve Hırvat iş dünyalarının birlikte  ortaklık düzeyinde hareketi önemli" dedi.

Hırvatistan-Türkiye İş Forumunda, iki ülke iş insanları arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.

Hırvatistan-Türkiye İş Forumu'nun sponsorları ise, Yapı Merkezi, TAV ve Kalyon oldu. 

DEİK, TÜRK VE SIRP İŞ İNSANLARINI BELGRAD’DA BULUŞTURDU

T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Bosna Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan resmi ziyareti kapsamında, T.C. Ticaret Bakanlığı koordinasyonunda DEİK'in organizasyonunda Türk iş dünyası temsilcilerinin katılımlarıyla iş heyeti ziyaretleri  6-8 Eylül 2022 tarihlerinde gerçekleşti. Balkan ülkelerine düzenlenen resmi ziyaretlerin ikinci  durağı Sırbistan oldu.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK ve Sırbistan Dış Ticaret Odası organizasyonunda düzenlenen Sırbistan-Türkiye İş Forumu, T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK Başkanı Nail Olpak, Sırbistan Cumhuriyeti Ticaret, Turizm ve Telekomünikasyon Bakanı Tatjana Matić, Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marko Čadež,  DEİK/Türkiye-Sırbistan İş Konseyi Başkanı Bayram Akgül ve iki ülke iş insanlarının katılımıyla 7 Eylül 2022 tarihinde Sırbistan'ın başkenti Belgrad'da gerçekleştirildi.

T.C. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sırbistan'daki yatırımlarımız, son 10 yılda adeta sıçrama yaparak 1 milyon dolardan, 400 milyon dolara çıktı. Sırbistan'daki firmalarımız 1300'ü aştı. Fabrikalarımızın sayısı 21'e ulaştı" dedi. Sırbistan ile köklü tarihi ve kültürel bağlar olduğunu aktaran Erdoğan, "Bu topraklarda asırlar boyunca bir arada yaşadık. İlişkilerimizin mükemmel seviyeye ulaşmasında aramızdaki kadim dostluk, özellikle dostluk bağları önemli rol oynuyor. Sırbistan'ı, Balkanlar'da barış ve istikrar için anahtar bir ülke olarak görüyoruz. Bölgede istikrar ve refahın hüküm sürmesi için birlikte çalışıyoruz. İstikrar ve refahın yolu da güçlü ekonomiden geçiyor" dedi. Ekonomik ve ticari iş birliğini, ikili ilişkilerin lokomotifi olarak değerlendirdiğini aktaran Erdoğan,  "Ekonomik ve ticari ilişkiler, ülkeler arasındaki bağları kuvvetlendirmenin yanında özellikle bu bölgede istikrar ve barış ortamına da katkı sağlıyor. Bu doğrultuda ticari diplomasi faaliyetlerimizin bayraktarlığını yapan DEİK'i ve DEİK Sırbistan İş Konseyi'ni tebrik ediyorum. Hamdolsun ikili ticaretimiz, aramızdaki yakın iş birliğine uygun şekilde günden güne gelişiyor. Ticari hacmimiz geçen sene rekor kırarak 2 milyar dolara yaklaştı. 2022'nin 8 ayında 1 milyar 568 milyon dolarlık bir hacme ulaştık. Bu sene 2,5 milyar doları zorluyoruz. İnşallah gelecek senelerde bu rakamı ikiye katlayarak, ortak hedefimiz olan 5 milyar dolara ulaşacağız."

Erdoğan:  "Firmalarımız Sırbistan'da 50 projeyle yaklaşık 847 milyon dolarlık iş hacmine sahipler"

Sırbistan ile sadece ticaretin değil, Türk şirketlerinin Sırbistan'da istihdam oluşturan yatırımlarının da arttığını belirten Erdoğan, "Sırbistan'daki yatırımlarımız, son 10 yılda adeta sıçrama yaparak 1 milyon dolardan, 400 milyon dolara çıktı. Sırbistan'daki firmalarımız 1300'ü aştı. Fabrikalarımızın sayısı 21'e ulaştı. Sırbistan Halk Bankası 37 şubesiyle sektörünün en önemli oyuncularından biri haline geldi. Sırbistan'da faaliyet gösteren yatırımcılarımızdan desteğini hiçbir zaman esirgemeyen, sorunlarıyla bizzat ilgilenen değerli dostum Sayın Vucic'e, huzurlarınızda tekrar teşekkür etmek istiyorum. Müteahhitlik firmalarımız, Sırbistan'da önemli projelere imza atıyor. Firmalarımız şu ana kadar Sırbistan'ın farklı bölgelerinde 50 projeyle yaklaşık 847 milyon dolarlık iş hacmine sahipler. Bu projelerin 48 tanesinin 2018 yılı ve sonrasında hayata geçirildiğine özellikle dikkati çekmek istiyorum. Müteahhitlerimiz, tüm dünyada büyük ölçekli ve katma değeri yüksek havalimanı, demir yolu, kara yolu ve liman projelerini başarıyla tamamladılar. Sırbistan'da da önümüzdeki dönemde bu alanlarda iş birliğimizi ilerleteceğimize inanıyorum" dedi.

Erdoğan: "Kimlikle seyahat anlaşması, karşılıklı seyahatleri daha da artıracaktır"

Müteahhitlik projelerinin yanı sıra Türkiye ile Sırbistan arasında sağlık, enerji, dijitalleşme, bilgi ve iletişim teknolojileri alanlarında da önemli bir potansiyelin olduğunu gördüklerini  aktaran Erdoğan, Türkiye ile Sırbistan arasındaki doğrudan uçak seferlerinin ve güzergahların çeşitlenmesinin büyük payı olduğundan bahsederek, "Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yollarının iştiraki Anadolu Jet, geçtiğimiz aralık ayında ilk defa Ankara-Belgrad arasında doğrudan seferlere başladı. Şimdi yeni bir adım daha atıyoruz. Nedir bu yeni adım? Artık kimlikle Sırbistan'dan Türkiye'ye rahatlıkla seyahat edilebilecek. Türkiye'den de Sırbistan'a kimlikle seyahat edilebilecek. Adeta kendi ülkenizde bir şehirden bir şehre gider gibi yeni bir süreci başlatmış oluyoruz. Sırbistan Hava Yolu Şirketi Air Serbia da bu yıl Niş ve Kraljevo'dan İstanbul, Antalya ve Alanya'ya uçuşlarını başlattı. Bugün imzaladığımız kimlikle seyahat anlaşması, şüphesiz karşılıklı seyahatleri daha da artıracaktır. Ayrıca, Bursa ile Yenipazar, Alanya ile Novi Sad, Balıkesir ile Niş arasında kardeş şehir ilişkisi kurulması için ilk adımları attık. Beşeri bağlarımızı kuvvetlendiren bu olumlu gelişmelerin devamını arzu ediyoruz. Sırbistan'dan ülkemize yatırım yapacak müteşebbislere de kapımız sonuna kadar açıktır. Türk firmalarının Sırbistan'da bulduğu samimi ve güvenli ortamı, Sırp yatırımcıların da Türkiye'de bulabileceğinden kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

Bir araya gelmelerini sağlayan Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası ile Dış Ekonomik İlişkiler Kuruluna (DEİK) çalışmaları için teşekkür eden Erdoğan, İş Forumu'nun ülkeler için yeni fırsatlara ve yatırımların karşılıklı olarak artırılmasına katkı sağlamasını temenni etti.

Vucic: "Sırbistan'daki Türk şirketlerinde 10 bin kişi istihdam edildi."

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic,ikili ilişkilerde güvenin önemini vurgulayarak, bu güvenin Sırbistan'daki Türk yatırımcıların ve Türkiye'deki potansiyel Sırp yatırımcıların kendilerini "evlerinde gibi" hissetmeleri adına önemli olduğunu söyledi. Türk şirketlerinin Sırbistan'daki yatırımlarının Sırbistan'ın gayri safi yurtiçi hasılasının artmasına yardımcı olduğunun altını çizen Vucic, "Sırbistan'daki Türk şirketlerinde 10 bin kişi istihdam edildi" dedi. Türk yatırımcıları ülkeye çekmeye devam etmenin çok önemli olduğunu belirten Vucic, bütün alanlarda birlikte çalışarak, Türkler ve Sırplar arasında güven inşa edilebileceğini söyledi. Türk yatırımcılara Sırbistan'ı ziyaret etmeleri yönünde çağrıda bulunan Vucic, "Yaşasın Sırbistan-Türkiye dostluğu." ifadesini kullandı.

Olpak: "5 milyar dolar  ticaret hacmi hedefi için çalışıyoruz"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise, Türkiye ve Sırbistan arasındaki ilişkilerin, son dönemlerde en yükseğe ulaşmışması sevindirici olduğunu söyledi. Türkiye ve Sırbistan'ın birbirini "komşu ülke" olarak görerek, yakın ilişkiler geliştirdiğini aktaran Olpak, "Bu yakınlaşma elbette ekonomik ilişkilerimize de yansıyor. 5 milyar dolar  ticaret hacmi hedefimizi yakalamak için daha çok gayret göstereceğiz. İş dünyası olarak, ikili ekonomik ilişkilere büyük katkı sağlayacak olan ve 2019 Haziran ayında yürürlüğe giren revize Serbest Ticaret Anlaşması'nı (STA) iş dünyalarımızın bir fırsat olarak görüp en iyi şekilde değerlendireceğini umut ediyorum. Sırbistan tarafından açıklanan 14 milyar Avro değerindeki "Sırbistan 2025" programı alt yapı eksikliklerini gidermeyi amaçlıyor ki, Türk şirketlerinin yurt dışındaki alt yapı projelerindeki gücünü Sırbistan için de kullanabilmeliyiz. Dijital teknolojiler alanında faaliyet gösteren şirketleri ekonomiden daha çok pay aldığı bir dönemdeyiz. DEİK olarak, bu durumun ve teknoloji ile dijitalleşmenin öneminin uzun yıllardır farkındayız. Bu sebeple, dijital ekonomi ve dijitalleşmeye hem hızlı uyum sağlamak, hem de ön açmak için, Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Bu noktada Sırbistan ve Türkiye arasında teknoloji ve dijital dönüşüm alanında iş birliğini önemsiyoruz. Bu alanda her iki ülke iş insanlarımızın yapacağı iş birliği sadece iki ülke için değil bölge içinde önemli gelişmelere başlangıç olacaktır. İlaç ve kimya alanlarında da önemli fırsatlar var. İlaç üretimi ve sağlık hizmetleri konusunda önemli bir seviyeye çıkan Türkiye en doğru partner olacaktır. Altyapı, inşaat, otomotiv, tarım ve hayvancılık, teksil ile turizm sektörlerinde de iş birliğimizi geliştirmeliyiz. DEİK ailemizin tüm dünyaya yayılmış 151 İş Konseyine ait networkünü, Sırp dostlarımızla birlikte kullanmaya her zaman hazırız" dedi.

Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marko Čadež ise,"Bugün DEİK ile iş birliğinde Sırp ve Türk iş insanlarını ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Sırbistan ve Türkiye arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin zirvede olduğunu görüyoruz. 2019'da düzenlenen İş Forumundaki son toplantımızdan bu yana Sırbistan'da 363 yeni Türk şirketin açılması çok sevindirici. Bugünkü İş Forumumuza sağlıktan inşaata, tarımdan bilişime kadar birçok sektörden firmalar katıldı. Sırbistan'ın Türk pazarına sunacağı çok şey var ve mevcut hedefimiz, Sırbistan'ın Türkiye'ye ihracatını artırmak ve ikili ticareti daha da ilerletmek." dedi.

Sırbistan-Türkiye İş Forumunda, iki ülke iş insanları arasında ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.

Sırbistan-Türkiye İş Forumu'nun sponsorları ise; 3T Grup, Halkbank, Kalyon Enerji, Yapı Merkezi, Atez Yazılım ve Salcano oldu.

NAİL OLPAK: “BÜYÜMENİN SEKTÖR DAĞILIMI VE YATIRIMLARIN ARTMASI SEVİNDİRİCİ”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı ikinci çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

"Dünya genelinde ABD, AB ve Çin gibi büyük ekonomilerin son dönemdeki ekonomik aktivesinde yavaşlamanın başladığı ve bahse konu bölgelerde resesyon ihtimalinin telaffuz edildiği bir süreç yaşanıyor. Bir yandan küresel emtia ve enerji fiyatlarının arttığı, bir yandan da salgından kalan tedarik zincirlerindeki sorunların halen tam olarak çözülmediği bu zor dönemde; Türkiye ekonomisinin ilk çeyrekteki yüzde 7,5'lik büyümenin ardından 2. çeyrekte de yüzde 7,6 oranında büyüme göstererek dünya ülkeleri arasında pozitif ayrışmaya devam ederek istikrarlı büyüme elde etmeyi başarmasını, İş dünyası olarak memnuniyetle karşılıyoruz.

Büyüme verilerinde talep tarafına baktığımızda; tüm alt kalemlerin büyümeye olumlu katkı yaptığını görüyoruz. Hane halkı tüketimi yüzde 22,5 oranında artarken, mal ve hizmet ihracatınınyüzde 16,4 ve ithalatın ise yüzde 5,8 oranında artmasıyla net ihracatın büyümeye katkısının 2,7 puan olduğunu görüyoruz. İş dünyası olarak, önem verdiğimiz kalemlerden olan olan yatırımlar ise yüzde 4,7 oranında artmaya devam etmiştir ki, ilk çeyrekteki yüzde 4,2'lik artışın üzerine artarak devam eden bir yatırım görüntüsü veriyor.

Arz tarafına bakıldığında ise; inşaat ve tarım sektörleri haricinde tüm sektörlerin pozitif büyüme gösterdiğini görüyoruz. Özellikle bankacılık ve finans sektörünün yüzde 26,6 büyümesi dikkat çekerken, hizmetler sektörünün yüzde 18,1 ve sanayi sektörünün yüzde 7,8 oranında genişlemesi ise büyümenin temel sürükleyici kalemleri oldu.

Açıklanan bu olumlu veri, son iki çeyrekte küresel anlamda ivme kaybına rağmen 2022 yıllık büyüme hedefi olan yüzde 5'lik büyümenin yakalanabileceğini, hatta bu hedefin üzerine çıkabileceğimizi gösteriyor.

DEİK olarak, önümüzdeki dönemde de Türkiye'nin daha fazla nitelikli büyümesi, büyümenin tabana dengeli yayılması ve dış talebe dayalı büyümesine daha fazla katkı sunmak için tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.

DEİK, PAKİSTAN-TÜRKİYE İŞ VE YATIRIM FORUMU’NU İSLAMABAD'DA DÜZENLEDİ

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un Pakistan resmi ziyareti vesilesiyle DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi tarafından, Pakistan-Türkiye İş ve Yatırım Forumu, Pakistan Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu FPCCI iş birliğiyle T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Pakistan Ticaret Bakanı Seyid Navid Kamar, Türkiye'nin İslamabad Büyükelçisi Mehmet Paçacı, DEİK Başkanı Nail Olpak, FPCCI Başkanı Irfan Iqbal Sheikh, DEİK/Türkiye-Pakistan İş Konseyi Başkanı Ahmet Cengiz Özdemir, FPCCI/Pakistan-Türkiye İş Konseyi Başkanı Amjad Rafi ve iki ülke iş insanlarının katılımıyla 12 Ağustos 2022 tarihinde İslamabad'da gerçekleştirildi.

Muş: "Pakistan, bölgedeki en önemli ticaret ortaklarından biri"

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye ile Pakistan'ın derin tarihi bağlara sahip olduğunu ve bunun iki ülke arasındaki ortaklığı kolaylaştırdığını söyledi. Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif'in Türkiye'yi ziyaretinin ikili ilişkileri olumlu etkilediğini ifade eden Muş, bu kapsamda Mal Ticareti Anlaşması'nın imzalandığını ve Ortak Görev Gücü'nün kurulduğunu söyledi. Türkiye'nin dış ticaretinin tarihsel coğrafi dağılımı göz önüne alındığında Avrupa'nın en büyük paya sahip olduğunu aktaran Muş, dünya nüfusunun yüzde 60'ına ev sahipliği yapan Asya-Pasifik bölgesiyle de ticari ilişkileri geliştirmeye odaklandıklarını söyledi.

Bölgedeki diğer ülkelere nüfuz etmek için karşılıklı ticaret ve bölgesel merkez olarak Pakistan'ın en önemli ticaret ortaklarından biri olduğunu belirten Muş, iş insanlarından sadece Pakistan'a ihracat yapmalarını değil, burada değer oluşturarak Asya'daki ülkelere yatırım ve ihracat yapmalarını beklediklerini söyledi. Türkiye'nin Pakistan'daki yatırımının 1 milyar doların üzerinde bulunduğunu hatırlatan Muş, Türk yatırımlarının Pakistan ekonomisine katkısından memnuniyet duyduklarını kaydetti.

Kamar: "İkili ticareti artırarak dengelemek istiyoruz"

Pakistan Ticaret Bakanı Naveed Kamar ise, imzalanan Mal Ticareti Anlaşması'nın bir son değil başlangıç olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki Serbest Ticaret Anlaşması'nın da uzak olmadığını söyledi. Ukrayna'daki savaş, enerji ve gıda tedariki üzerindeki yaptırımlar sebebiyle dünyanın zor bir zaman geçirdiğini belirten Kamar, bu zorlukları ikili ticareti artırarak dengelemek istediklerini dile getirdi.

Olpak: "Pakistan'da çok sayıda altyapı projeleri mevcut"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise, iki ülke arasındaki kardeşçe ilişkilere rağmen ne liderlerin ne de iş insanlarının ikili ticaret hacminden memnun olduğunu dile getirdi. Pakistan'da çok sayıda altyapı projeleri olduğunu vurgulayan Olpak, Başbakan Şerif'in Türkiye ziyaretinde yenilenebilir enerji projelerine atıf yaptığını hatırlattı.  Bu alanda büyük bir potansiyel bulunduğunu ifade eden Olpak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Pakistan'a ziyaretinin ardından somut adımların atılacağına inandığını kaydetti.

Forumun açılış konuşmalarının ardından, "Pakistan'da Yatırım ve İş Fırsatları" ve "Türk Şirketlerinin Pakistan'daki Yatırım Deneyimleri" panelleri ile  iki ülke iş insanlarının katılımıyla ikili iş görüşmeleri gerçekleştirildi.

İŞ DÜNYASI VE BÜYÜKELÇİLER ANKARA’DA BULUŞTU

DEİK, TİM VE TOBB, XIII. BÜYÜKELÇİLER KONFERANSI KAPSAMINDA İŞ DÜNYASI İLE BÜYÜKELÇİLERİ BİR ARAYA GETİRDİ

T.C. Dışişleri Bakanlığı ev sahipliğinde düzenlenen XIII. Büyükelçiler Konferansı kapsamında, T.C. Dışişleri Bakanlığı ile Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ev sahipliğindeki İş Dünyası ile Öğle Yemeği, 11 Ağustos 2022 tarihinde Ankara'da gerçekleştirildi. Yemeğe, T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, DEİK Başkanı Nail Olpak, TİM Başkanı Mustafa Gültepe, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Büyükelçiler, DEİK İş Konseyi Başkanları ve iş dünyası temsilcileri katıldı.

Çavuşoğlu: "Her büyükelçinin hedefi Türkiye'nin ihracatını artırmak"

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu,küresel ticaretin zor bir süreçten geçtiğine dikkati çekerek, "Salgınla ortaya çıkan hem arz hem talep kaynaklı ekonomik kriz, tedarik zincirlerinin de kopmasıyla iyiden iyiye küresel düzeyde hissedildi. Yine salgın birçok ülkenin korumacı ticaret politikaları belirlemesine yol açtı. Türkiye bu ortamda ihracat odaklı bir ekonomik büyüme modeli takip ediyor. Çok büyük bir potansiyelimiz var" dedi. Türkiye'nin bölgesinde önemli bir lojistik ve üretim üssü olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, "Önemli pazarlara doğrudan erişimimiz var. Nitelikli bir iş gücüne, dinamik girişimcilere sahibiz. Ticaret Bakanlığımız öncülüğünde bu potansiyeli hayata geçiren politikalar izliyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı yıllık 250 milyar dolar ihracata tüm girişimci, iş insanları ve ihracatçılar sayesinde ulaşılacağını aktaran Çavuşoğlu, Dışişleri Bakanlığı olarak ticaret diplomasisine dış politikanın tam merkezinde yer verdiklerini vurgulayarak, "Güçlü bir dış politika, güçlü bir ekonomiyle olur. Hepimiz bunun bilincindeyiz. Büyükelçilerimiz, ticaret diplomasisinde çok aktif bir rol oynuyor. Ayrıca arkadaşlarımız tüm dünyadan iş insanlarının sorunlarıyla ilgileniyor, herhangi bir ihtiyaç duyduğu zaman hemen yardımına koşuyor. Bizzat her firmamızın her iş insanımızın işini takip ediyor. Ticaret müşavirlerimizle yakın çalışarak, ekonomik iş birliği oluşturulması, yeni pazarlara giriş ve yasal altyapının tamamlanması için çalışıyoruz" dedi.

Türkiye'nin yurt dışında 255 temsilciliği bulunduğunu ve temsilcilik sayısı bakımından da dünyada ilk olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Her bir büyükelçimizin bir hedefi var. Bulundukları ve akredite oldukları ülkeye yönelik Türkiye'nin ihracatını artırmak. Büyükelçilerimizle bir araya geldiğimiz zaman bu rakamları mukayese ediyoruz. Eğer bir artış yoksa ya da tatmin edici bir artış yoksa ya da bir önceki seneye göre istediğimiz seviyede artış yoksa onu masaya yatırıyoruz ve tekrar ivme kazandırmak için neler yapacağımızı, büyükelçilerimizle beraber Ticaret Bakanlığımızla değerlendiriyoruz, adımlarımızı atıyoruz" dedi.

Muş: "Uzak Ülkeler Stratejisi ile Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz"

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna Savaşı ile sınanan dünya ekonomisinin, lojistik, tedarik zincirleri, ham madde, gıda, enerji ve küresel enflasyon alanlarında derinleşen sorunlarla karşı karşıya kaldığını söyledi. Ticaret Bakanlığı olarak ellerindeki tüm politika araçlarını ülke ekonomisini kalkındırma hedefi doğrultusunda seferber ettiklerini vurgulayan Muş, "İhracatta ve ekonomik büyümede güçlü performansımızı sürdürmeye devam ediyoruz" dedi. İlk çeyrekte yüzde 7,3 büyüme kaydeden ülke ekonomisinin, 2022 yılında da güçlü büyüme trendini sürdürdüğünü gördüklerini söyleyen Muş, Ocak-Temmuz döneminde ihracatın yüzde 19,1 artarak 144,4 milyar dolar olduğunu belirterek, "Aynı dönemde dış ticaret hacmimiz ise yüzde 31 artarak 350,8 milyar dolara yükseldi. Her fırsatta söylediğimiz gibi ihracat, en önemli hedeflerimizden birisi ve Türkiye ekonomisinde büyümenin lokomotifidir. Bugün ihracat yapmayan ilimiz, ihracat yapmadığımız ülke bulunmuyor. Sayısı ve niteliği sürekli artan ihraç ürünlerimiz ile geleneksel pazarlarımızda yerimizi sağlamlaştırırken yeni pazarlardaki potansiyelden azami pay alma yönünde çaba içindeyiz" dedi.

"Uzak Ülkeler Stratejisi" ile ihraç ürünlerini dünyanın en uzak noktalarına ulaştırmayı ve Türkiye markasının bilinirliğini artırmayı hedeflediklerini aktaran Muş, "Bu anlayışla ülkemize 2 bin 500 kilometreden uzak mesafede bulunan ve ithalatından aldığımız payın yüzde 1'in altında olduğu 18 ülke, bir anlamda ticaret rotamızın yöneleceği yeni hedef pazarlar olacaktır. Strateji kapsamında, üzerinde çalışacağımız sonuç odaklı eylemleri hayata geçirirken elbette en önemli paydaşlarımız sizler, siz değerli hariciye teşkilatımız olacaktır. İhracata yönelik devlet yardımlarını bu anlayışla yeniden kurguluyor, ihracatçı firmalarımızın finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve lojistik imkanlarının geliştirilmesine öncelik veriyoruz. 'Turquality' başta olmak üzere destek programlarımızdan yararlanan şirketlere yönelik bazı iyileştirmeler öngörüyor, sistemin daha sade ve işlevsel olmasını hedefliyoruz. 2021 yılında genel ihracatımızdan yüzde 1,3 pay almış olan e-ihracatın, yeni destek mekanizmaları ve eylem planları ile 2025 yılı itibarıyla genel ihracat içindeki payının en az yüzde 3-5 aralığına ulaşmasını, 2030 yılına gelindiğinde ise yüzde 10'luk paya erişmesini hedefliyoruz" dedi. Ulusal ve uluslararası gelişmeleri de dikkate alarak kapsamlı, yenilikçi ve esnek bir Hizmet İhracatı Destek Program Paketinin  oluşturulduğunu belirten Muş, büyükelçileri, temel ekonomik gösterge ve hedeflerin nihayete erimesine en büyük desteği verecek yol arkadaşları olarak gördüklerini söyleyerek, "Bu yılki 250 milyar dolarlık ihracat hedefine sizlerin de katkısıyla ulaşmak istiyoruz. Yılın ikinci yarısında gözlemlediğimiz dünya ekonomisindeki yavaşlamanın bizim rakamlarımıza da yavaş yavaş yansımaya başladığını görüyoruz. Biz her şeye rağmen 250 milyar dolarlık hedefin gerçekleşebileceğine inancımızı koruyoruz" dedi.

Olpak: "Türkiye'yi dijital teknolojiler merkezi haline getirmek birinci önceliğimiz"

DEİK Başkanı Nail Olpakise, 37 yıldır, gönüllülük esasıyla dünyanın dört bir yanında ülkenin ticari diplomasi bayrağını taşımaya devam ettiklerini söyledi. Olpak, "İş dünyamızın kuzey yıldızı DEİK'in gönüllü elçiler gibi çalışan iş konseylerinin sayısı, Paraguay'ın eklenmesi ve Liberya ile Botsvana'nın kurulma kararıyla 151'e ulaştı. Bunlardan 143'ü ülke iş konseyi, 7'si sektörel ve biri de diasporamız için Dünya Türk İş Konseyi" dedi.  Öğle yemeği öncesinde İş Konseyi Başkanları ve Büyükelçilerle 7 ayrı salonda toplantı düzenlediklerini söyleyen Olpak, bu toplantılarda, Latin Amerika için iş dünyasının iletişim faaliyetlerinin artırılması ve Serbest Ticaret Anlaşmaları (STA) yapılmasını, Avrupa için Yeşil Mutabakat'ın gündemde olduğu inşaat alanında 3'üncü ülkelerde iş birliği ve dijital dönüşümde KOBİ'lerle iş birliğinin dile getirilen hususlar arasında yer aldığını anlattı.

Balkanlar'da turizm ve tarım konularının da toplantıda ele alındığı bilgisini veren Olpak, Orta Doğu ve Körfez bölgesinde yeni STA'lar, daha fazla ikili görüşmeler ve oradaki sanayi sektörünün çeşitlendirilmesinde Türk firmalarının katkıları gibi konuların değerlendirildiğini bildirdi. Olpak, ABD ve Almanya ile sürdürülen stratejik iletişim çalışmalarına önem verdiklerini ve diğer ülkelerle de bunu yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirterek, "BAE ve Suudi Arabistan ile ilişkilerimizin normalleşmesiyle, kaybettiğimiz dönemi de kazanma gayretindeyiz. Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkileri, ortak gündemimiz. En büyük ticaret açığımız olan Asya-Pasifik Bölgesi ana başlıklarımızdan birisidir. Küresel salgınla beraber tüm dünyada öne çıkan dijital dönüşüm sürecine uyum sağlamak ve öncülük etmek için Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Türkiye'yi bir dijital teknolojiler merkezi haline getirebilmek birinci önceliğimiz. Değişen, dönüşen, dijitalleşen ve rekabetçiliğin gittikçe daha da arttığı bir gelecek bizleri bekliyor. Baş döndüren bu dünyada başarı, erişilen bir nokta değil, sürekli devam eden bir yolculuk" dedi.

Gültepe ise, "Güçlü diplomatik ağ, ticaretimizin önünü açıyor"

TİM Başkanı Mustafa Gültepe ise, iletişim ve ulaşım teknolojilerinin sunduğu imkanlara rağmen, uluslararası ticarette bilgi asimetrisinin varlığını sürdürdüğünü söyledi. Türk ihracatçıların faaliyet gösterdiği pazarlarda karşılaştığı bu engeli dış misyonlar sayesinde daha rahat aştığına dikkat çeken Gültepe, "İhracatçılar olarak şunu biliyoruz ki güçlü bir diplomatik ağ, ticaretimizin önünü açıyor. Türkiye şu anda, 253 dış temsilciliğiyle en çok dış temsilciği olan 4'üncü ülke konumunda. 2008-2016'da büyükelçilik açtığımız 39 ülkeye ihracatımızın ortalama yüzde 27 arttığını görüyoruz. Diplomatik misyonlarımızın, ticaretimize doğrudan katkısının yanında, hariciyemizin diplomatik kazanımları, hem ülke imajımızı güçlendiriyor hem de ihracatçılarımıza iş yapma kolaylığı sağlıyor" dedi. Türkiye'nin Brand Finance 2022 Küresel Yumuşak Güç Endeksi'nde 27 basamak birden atlayarak 22'nci sıraya yükseldiğini belirten Gültepe, bu başarıda emeği olan ihracatçıları kutladı. Gültepe, küresel ekonomide ve güvenlikte endişelerin arttığı bir döneme girildiğine işaret ederek, "Bu dönemde, ticarette oluşabilecek aksaklıklara karşı, her daim yanımızda olan büyükelçilerimizle ihracat ailemizin yakın çalışmasının devam etmesinin faydalı olacağı kanaatini taşıyorum. Benzer şekilde, ihracatçılarımızın geliştirdiği ticari ilişkilerin, jeopolitik risklerin arttığı bu dönemde dış politikamızın elini güçlendirecek bir niteliğe sahip olduğuna inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

Hisarcıklıoğlu:"Büyükelçilerimiz, ülkelerden alacaklarımızı, sıkıntılarımızı takip ediyorlar"

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu,Türkiye'nin uluslararası ilişkiler alanında çok büyük mesafeler kat ettiğini söyledi. Yurt dışında da aktif çalıştıklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, "Bu sayede, girişimcilerimizin dışa açılma sürecine destek veriyor, işletmelerimizin ihracata ve küresel yatırımlara yönelmelerini sağlıyoruz. Yurt içinde ise iş ve yatırım ortamını iyileştiren faaliyetlerde, mesleki eğitimde, lojistikte, KOBİ'lerin finansmana erişiminde öncü rol oynuyoruz. Girişimciliğin özendirilmesini, özellikle kadın girişimciliğin yaygınlaştırılmasını sağlıyoruz." dedi. Göreve yeni başladığında Kahramanmaraş'ta dönemin ABD Başkonsolosu ile ticarete ilişkin diyaloğunu paylaşan Hisarcıklıoğlu, Türk büyükelçilerinin son yıllarda ticari konularda çok yardımcı olduklarını anlatarak, "Bugün artık kapılarından içerisine giremediğimiz iş dünyası olarak büyükelçilerin sonuna kadar kapıları açık. Hepsinin yüzü güler yüzlü ve iş dünyasının işini nasıl çözeceklerine katkı veriyorlar. Türk iş dünyası adına ihalelerimizi takip ediyorlar. Öteki taraftan alacaklarımızı, sıkıntılarımızın hepsini takip ediyorla" dedi. Hisarcıklıoğlu, 1960'larda yarım kalan bir hayal olan yerli ve milli otomobil konusunda da öncülük ettiklerini belirterek, "5 değerli temsilciyi yanımıza alarak yola çıktık ve yine ilk defa IP hakları ülkemize ait bir elektrikli arabanın fabrika açılışını 29 Ekim'de Sayın Cumhurbaşkanımız ile Gemlik'te yapacağız. Büyükelçilerimizin de bu araçlardan istediğini biliyorum. İnşallah DMO üzerinden ihtiyaçlarını karşılayacağız" dedi.

Açılış konuşmalarının ardından, T.C. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, iş dünyası temsilcileri ile Büyükelçilerin sorularını yanıtladı.

İş Dünyası ile Öğle Yemeği öncesinde, DEİK İş Konseyleri Buluşması, Büyükelçiler ve İş Konseyi Başkanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. DEİK İş Konseyleri Buluşması, Hayat Holding, Tosyalı Holding, Acarsan Holding, Cronimet, Hepa ve 77 İnşaat sponsorluğunda düzenlendi.

DEİK, SLOVENYA CUMHURBAŞKANI İLE İŞ İNSANLARINI ANKARA’DA BULUŞTURDU

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor onuruna gerçekleştirdiği Türkiye-Slovenya Yuvarlak Masa Toplantısı'nda Slovenya heyeti ile Türk iş dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi.

Türkiye-Slovenya Yuvarlak Masa Toplantısı, Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, Slovenya Ekonomik Kalkınma ve Teknoloji Bakanı Matjaž Han, T.C. Lübliyana Büyükelçisi Aylin Taşhan, DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Fatih Canpolat ve Slovenya Sanayi ve Ticaret Odası Genel Müdür Danışmanı Ante Milevoj'un katılımlarıyla 10 Ağustos 2022 tarihinde Ankara'da gerçekleştirdi.

Pahor: "Slovenya, Know-How ve inovatif şirketleri ile iş birliğine hazır"

Slovenya Cumhurbaşkanı Borut Pahor, "Türkiye'ye üçüncü ziyaretim. Böylesine seçkin iş insanları ile birlikte olmaktan memnuniyet duyuyorum. DEİK'e, Slovenya Ticaret ve Sanayi Odası'na  etkinliği düzenledikleri için ve ayrıca DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi'ne de karşılıklı ilişkilerin gelişmesi için gerçekleştirdikleri faaliyetler için teşekkür ederim. Türkiye ziyaretimi, ikili ilişkileri geliştirilmesi ve ekonomik iş birliğiin artması gerçekleştirdim. Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte 11 yıl önce Türkiye-Slovenya arasında Stratejik Ortaklık Anlaşması'nı imzaladık. Slovenya bu anlaşmaları daha önce anlaşma imzalamamıştı. İkili ticaret ilişkilerimizde 1.4 milyar Euro'ya ulaştık. Slovenya'da yabancı yatırımlarda ciddi potansiyel var. Türk şirketleri Slovenya'da iki büyük alt yapı işini gerçekleştiriyor. Bu alt yapı işlerinden biri de Kuzey Adriyatik'in Avrupa'ya bağlanmasında büyük önem taşıyor. Slovenya, Know-How ve inovatif şirketleri ile iş birliğine hazır. Avrupa Birliğinin en hızlı gelişen ve yeşil referans veren ülkeyiz. Bugün burada iş dünyası ile buluşmamız, iki ülke ilişkilerinin gelişmesi için bir fırsat" dedi.

Han: "Türkiye ve Slovenya arasında sektörel alanlarında potansiyel var"

Slovenya Ekonomik Kalkınma ve Teknoloji Bakanı Matjaž Han ise, "Slovenya, hali hazırda turizm destinasyon bölgesi haline geldi. Slovenya'da pek çok şirket tedarik ve önceliklerini yeniden gözden geçiriyor, bu da ilişkilerimizin gelişmesi için bir işaret. İki ülke arasındaki desteği ve iş birliğini artırmamız gerekiyor. Özellikle de yatırım, turizm, ulaşturma, ormancılık, spor, bilgi teknolojileri ve gıda alanlarında potansiyel var. Mevcut göstergelerde iş birliğimiz güçlü. Elbette, daha fazlasını istiyoruz. Halen iki ülke arasında keşfedilmemiş fırsatlar var. Slovenya ve Türkiye'nin devlet başkanlarına iki ülke arasında güçlü bir iş birliği temeli kurdukları için şükranlarımı sunuyorum. Slovenya ekonomisi oldukça niş durumda. İki ülke şirketleri arasında ortak faaliyetler bulmak zor olmayacaktır. Yeni yatırım fırsatları arıyorsanız, yeni keşifler yapmak istiyorsanız sizi Slovenya'ya bekliyoruz" dedi.

Olpak: "Türkiye ve Slovenya yeşil ekonomiye geçişte iş birliği yapabilir"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise,iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin dostane biçimde ve zengin bir çeşitlilik içerisinde sürdüğünü söyledi. İki ülke arasındaki dış ticaret hacminin 2021 yılında yaklaşık 2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirten Olpak, "Hedefimiz bu rakamı dengeli bir şekilde artırmak olmalı. DEİK olarak, teknoloji ve dijitalleşmenin önemimin uzun yıllardır farkındayız. Bu sebeple, dijital ekonomi ve dijitalleşmeye hem hızlı uyum sağlamak hem de ön açmak için, Dijital Teknolojiler İş Konseyimizi kurduk. Biliyoruz ki Slovenya'da son zamanlarda açtığı Devlet Dijital Dönüşüm Dairesi ile dijitalleşmeyi sonuna kadar destekliyor ve aktif çalışmalar yürütüyor. İş dünyalarımızın bu konuya birlikte odaklanmalarını isteriz. Avrupa Birliği denildiğinde hep Gümrük Birliği'nin güncellenmesi ve transit geçiş konuları gündeme gelir. Sayın Cumhurbaşkanından bu iki konuda desteğini iş dünyası olarak talep ettiğimizi ifade etmek istiyorum" dedi.

DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi Başkanı Fatih Canpolat ise, "DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi olarak, Karşı Kanat Kuruluşumuz Slovenya Sanayi ve Ticaret Odası'nın değerli destekleri ile birlikte geçtiğimiz Haziran ayında Slovenya'da önemli temaslarda bulunduk. Sloven ve Türk iş dünyasının, önümüzdeki dönemde var olan potansiyeli daha da ileri taşıyacağını, mevcut ticari hacmin çok daha önünde bir potansiyele sahip olduğunu gözlemledik. Otomotiv, enerji ve makina gibi öne çıkan sektörlerin yanında, bilişim ve elektrikli cihazları kapsayan yeni nesil sektörlerin de gelecekteki dönemde önem kazanacağı göz önüne alınmalı. DEİK/Türkiye-Slovenya İş Konseyi olarak, önümüzdeki dönemde de daha önceki dönemlerde olduğu gibi, Sloven dostlarımızla çok daha büyük girişimlerde ve ortaklıklarda bulunacağımıza olan inancımı burada bir kez daha belirtmek isterim. Bu kapsamda, Eylül ayının sonlarına doğru iki iş dünyasının değerli katkılarıyla iş forumu düzenlemeyi planlıyoruz" dedi.

Slovenya Sanayi ve Ticaret Odası Genel Müdür Danışmanı Ante Milevoj ise, "DEİK ile 27 yıllık ortağız ve bu organizasyonu düzenledikleri için DEİK'e teşekkür ederim. 20 yıldan fazladır, DEİK ile çalışmaktan mutluluk duyuyoruz. Slovenya'da ekonomi iklimi son birkaç yıldır iyi seyirde devam ediyor. Avrupa ülkesi olarak, bizim AB ihracat ülkesi olmamızı sağlıyor. Yakınlık ve büyüklük olarak baktığımızda, Türkiye biizm için iyi bir ticaret ortağı. Açık ve esnek bir ekonomi sürdürmeye çalışıyoruz. Türkiye'den de son dönemde bir çok başarılı yatırımlar aldık. Slovenya'da hızlı ve kolay varlık gösterebiliyorusunuz. Bugün bu toplantıda, Slovenya'dan 26 şirket temsilcisi bulunuyor. İki ülke iş dünyası temsilcileri olarak, ikili görüşmelerin verimli geçeceğine inanıyorum" dedi.

Türkiye-Slovenya Yuvarlak Masa Toplantısı, Yapı Merkezi, FC Solomon ve Yüksekdağ Grup sponsorluğunda gerçekleştirildi.

AL KASABİ: “GÜMRÜKLER İLE İLGİLİ OLARAK, BUGÜNDEN İTİBAREN BİR SORUN BULUNMUYOR”

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Türkiye Ziyareti kapsamında, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK tarafından düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Yuvarlak Masa Toplantısı'nın ikinci oturumu, T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Macid Bin Abdullah Al Kasabi, Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid bin Abdulaziz Al-Falih, T.C. Ticaret Bakan Yardımcısı Mustafa Tuzcu, Suudi Arabistan Yatırım Bakan Yardımcısı Badr Al Badr, T.C. Riyad Büyükelçisi Fatih Ulusoy, DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Fatih Gürsoy  ve iş insanlarının katılımlarıyla DEİK Başkanı Nail Olpak'ın moderasyonunda 23 Haziran 2022 tarihinde Ankara'da gerçekleştirildi.

Muş: "Ticari aktiviteler hızlanacak"

T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "Ticari aktiviteler hızlanacaktır. İlgili muhataplarımızla görüştük. Bundan sonra çok daha hızlı olacaktır. Sabah firmalarımızı Sayın bakanlar ile birebir görüştürdük. Kaybettiğimiz zamanı burada toparladık. Kısa sürede Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu'nu düzenleyeceğiz. Şimdi ileriye doğru adım atacağız. Sayın Bakanların söylediği fırsatlardaki sektör temsilcilerimiz ile bir aradayız. Bugünden sonra ikili ticari ilişkilerimiz gelişecek, artacaktır" dedi.

Al Kasabi: "Gümrükler ile ilgili olarak, bugünden itibaren bir sorun bulunmuyor"

Suudi Arabistan Ticaret Bakanı Macid Bin Abdullah Al Kasabi, "İki ülke ilişkilerinin en üst düzeye çıkması için buradayız" dedi. Al Kasabi, "İki ülke arasında çok fırsat var, Afrika, Doğu Asya gibi başka kıtalara ya da başka ülkelere gidebiliriz. Türk firmalarının marifetli ve yetenekli olduklarını biliyoruz. İki ülke arasındaki ilişkilerimiz için geleceği verimli bir şekilde inşaa edelim" dedi. Gümrükler ile ilgili olarak, bugünden itibaren bir sorun bulunmadığını vurgulayan Al Kasabi, "Siyasi irade ve teknik destek ve insan kaynağı var. Bize ne kaldı? Bir plan çıkaralım ve iki ülke olarak ve 3. ülkelerde ortaklıklar kuralım. Türkiye-Suudi Arabistan İş Forumu'nu yakın zamanda gerçekleştirelim. Forumu ilk Suudi Arabistan'da ve sonra da Türkiye'de yapalım. Yeni bir başlangıç olsun. İki ülke insanları olarak, kardeş gibi çalışalım, ileriye doğru hareket edelim" dedi. 

Al-Falih: "Yatırım fırsatları için birlikte hareket edeceğiz"

Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Khalid bin Abdulaziz Al-Falih, buradaki iş dünyası temsilcileri ile bir arada bulunmak ve Türk temsilcileri ile görüşmek üzere Suudi Arabistan Veliaht Prensi Sayın Muhammed bin Selman tarafından yönlendirildiklerini söyledi. Fırsatların bulunduğu yolda birlikte hareket edileceğini belirten Al-Falih, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın G20 ülkesi olduğunu belirterek, "Sofistike özel sektör sahibiyiz. Şu çok aşikar iki ülke arasında bir önceki ziyaret iyi ilişkilerin yeniden tazelenmesi ve sağlam ilişkilerin kurulmasına adım atacağız. Yatırım projeleri var. 3.3 trilyon dolarlık fırsat var. 3.3 trilyon dolar, 14.4 trilyon Suudi parasına tekabul ediyor. Bizler son derece derin fırsatlar elde edebileceğinize eminim. Yatırımlar iki tarafın da ekonomisi için ileriye dönük lokomotif olabilir. Türk yatırımcılar Suudi Arabistan'ı bir durak olarak görebilir ve işlerini halledebilirler. Bölgedeki en kolay iş çalışmalarının üstlenebileceğini biliyoruz. Suudi Arabistan'da maliyetler düşük. İki ülke arasındaki şirketler arasında, forum ve ikili iş görüşmeleri gibi adımların atılmasını istiyoruz. Sizlere bütün erişim desteklerini vereceğiz" dedi.

Olpak: "2023'te 10 milyar dolar karşılıklı ticaret hacmine ulaşacağımızı düşünüyorum"

DEİK Başkanı Nail Olpak ise, "Dün Suudi Arabistan'dan gelen 35 kişilik iş insanları heyeti ve Türk iş insanları ile gerçekleştirdiğimiz Yuvarlak Masa Toplantımız, bir dizi görüşme ve 2 adet de anlaşma imzasıyla, aramızdaki iş birliklerinin tekrar başlaması için güzel bir vesile oldu" dedi. İki ülke arasında gerçekleşen resmi görüşmelerde de, özel sektör ortaklıklarının önünü açmaya yönelik adımların atıldığını gördüklerini söyleyen Olpak, "Hedef gösterilen sektörlerde iş birliklerini geliştirmek üzere çalışmalarımızı yapacağız. İki ülkenin iş dünyası temsilcileri olarak, ticari ilişkilerimizde birkaç yılı kaybettik. Bakanlarımız önümüzü açmak için burada, biz de iş insanları olarak daha çok çalışacağız. Türk firmalarımız iş birliğimizi arttırmak için bekliyorlar. Bundan sonraki süreçte liderler önümüzü açacak, biz de iş dünyası olarak arkalarından geleceğiz. Önümüz açıldığı ve siyasi irade ortada olduğu müddetçe 2023'te 10 milyar dolar karşılıklı ticaret hacmine ulaşacağımızı düşünüyorum" dedi.

Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Yuvarlak Masa Toplantısı, Gürsoy Grup ve Hashim Group sponsorluğunda gerçekleştirildi.

DEİK, TÜRK VE SUUDİ İŞ İNSANLARINI ANKARA’DA BİR ARAYA GETİRDİ

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu-DEİK, Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Yuvarlak Masa Toplantısı'nı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Sayın Muhammed bin Selman'ın Türkiye Ziyareti kapsamında, DEİK Başkanı Nail Olpak ve DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Fatih Gürsoy ev sahipliğinde, Suudi Arabistan Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Ajlan Al Ajlan ve  Türk ve Suudi Arabistan iş dünyası temsilcilerinin katılımıyla 22 Haziran 2022 tarihinde Ankara'da gerçekleştirdi.

Olpak: "Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki üst düzey ziyaretlerin ekonomi ve iş dünyasına olumlu yansıyacak"

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, iş dünyası olarak Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki ticari ilişkilerde ivme yakalamak için çalıştıklarını ve kaybedilen yılları geri kazanmak adına gayret etmeyi sürdüreceklerini söyledi. Son zamanlarda iki ülke arasında artan üst düzey ziyaretlerin ekonomi ve iş dünyasına olumlu yansıması için bir araya geldiklerini belirten Olpak, iş dünyası olarak geçmiş dönemde ticari ilişkilerde kaybedilen ivmeyi geri kazanmak için toplandıklarını söyledi. Olpak, "Biz, iki ülkenin iş dünyası temsilcileri olarak, ticari ilişkilerimizde kapatmamız gereken birkaç yılı kaybettik. Şimdi liderlerimiz bir aradalar. Onlar siyasi kararlarla önümüzü açacaklar. Biz de kaybettiğimiz yılları geri kazanmak için gayret etmeye devam edeceğiz" dedi.

Al Badr: "Suudi Arabistan'da mega projeler ülke ekonomisinin gelişmesini ve yükselmesini sağlıyor"

Suudi Arabistan Yatırım Bakan Yardımcısı Badr Al Badr ise, Suudi Arabistan'ın hayata geçirdiği mega projelerden bahsederek, projelerin ülke ekonomisinin gelişmesini ve yükselmesini sağladığını söyledi. Suudi Arabistan'da yabancı yatırımlar için teşvikler verildiğini belirten Al Badr, "Gıda üretimi, inşaat konusunda Türkiye'de çok büyük şirketler var. Birçok Türk firması ülkemizde kayıtlı şekilde iş yapıyor. İki ülke arasında yatırımın gelecek yıllarda 3'e katlanacağını düşünüyoruz. Turizm, üretim, tarım gibi alanlarda birçok Suudi yatırımcı da Türkiye'de iş yapıyor. Türkiye ile pek çok alanda ekonomilerimizi geliştirmek için iş birliği yapacağımıza inanıyorum."

Suudi Arabistan Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Ajlan Al Ajlan ise,  hükümetlerin güzel ilişkilerini güçlendirmek için çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, Kovid-19 salgını sebebiyle çıkan ekonomik sorunlar, çeşitli uluslararası engeller ve enflasyon gibi sorunlara; ancak bu şekilde karşı koyabileceklerini aktardı. Suudi Arabistan'ın 2030 vizyonu sebebiyle kapsamlı dönüşümün arkasındaki fırsatları değerlendirmelerini tavsiye eden Al Ajlan, bu dönüşümun ülke ekonomisinin hem yerel hem de uluslararası yatırımcılara daha fazla ve yeni yenilikçi fırsatlar sunduğunu ve 2030 Vizyonu'nun sunduğu fırsatları keşfetmeye teşvik ettiklerini söyledi.

Gürsoy: "Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu dahilinde Türk firmalarının önemli yer tutacaktır"

DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi Başkanı Fatih Gürsoy ise, Suudi Arabistan'ın 2030 Vizyonu dahilinde yerli sanayiyi, yerli üretimi ve sektörel çeşitlendirmeyi artırma planlarında Türk firmalarının önemli yer tutacağını düşündüğünü söyledi. Gürsoy, "2030 çerçevesinde yapılması planlanan Neom Sanayi Şehri ve Cidde-Kızıldeniz Projelerine de Türk firmalarımızın oldukça katkı sağlayacaktır. Bu bağlamda Suudi Arabistan'ın yerli sanayi hamlesinde, başta inşaat ve müteahhitlik olmak üzere, ilaç, sağlık ekipmanları, gıda, tarım, hayvanılık, turizm ve eğlence, mobilya, makine ve ekipmanları, elektrikli cihazlar ve otomotiv gibi sektörlerde yüksek kabiliyete sahip olan firmalarımız etkin olabilecektir. Türkiye'nin öncü konumda olduğu fin&tech, dijital dönüşüm, e-ticaret, start-up ekosisteminde unicorn firmaların çıkarılmsı konularında da fark yaratacaktır.  Türk-Suudi ortaklığında bir unicorn'un da beraberce çıkarabiliriz" dedi. Türk savunma sanayisinin dünyada bir marka seviyesine ulaştığını belirten Gürsoy, Savunma sanayimizin başatlarının Suudlu dostlarımız ile yalnızca ticaret değil, teknoloji transferi hususunda da açıklar" dedi. Suudi Arabistan'ın son yıllarda üretim ve yatırım odaklı yaklaşımı iki ülke iş dünyası için birbirini tamamlayıcı bir yapıda olduğunu belirten Gürsoy, "DEİK/Türkiye-Suudi Arabistan İş Konseyi olarak, gerek Odalar Federasyonu gerek Riyad, Cidde ve Suudi Arabistan'ın diğer Ticaret ve Sanayi Odaları, Suudi Arabistan Yatırım Otoritesi, Tanıtım Ajansları, Serbest Bölge Otoriteleri gibi çeşitli iş örgütleri ile ortaklıklar yaparak, iş dünyalarımızın karşılıklı kazancı için çalışmalarımızı sürdüreceğiz" dedi.

Gürsoy Grup ve Hashim Group sponsorluğunda düzenlenen Türkiye-Suudi Arabistan İş ve Yatırım Yuvarlak Masa Toplantısı, Gıda sektöründe Naghi Group & Yasar Holding ve Gesas Food & AHQ arasında İyi Niyet Anlaşması imzalandı.

 

 

DEİK, KARADAĞ CUMHURBAŞKANI İLE TÜRK İŞ DÜNYASINI İSTANBUL’DA BULUŞTURDU

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Karadağ  heyeti ile Türk iş dünyasının önde gelen isimlerini İstanbul'da bir araya getirdi. DEİK/Türkiye-Karadağ İş Konseyi tarafından Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Dukanovic'in onuruna verilen çalışma yemeği, DEİK Başkanı Nail Olpak ve DEİK/Türkiye-Karadağ İş Konseyi Başkanı Naser Alim ev sahipliğinde, Türk iş insanlarının ve Karadağ heyetinin katılımıyla gerçekleşti. Çalışma yemeğinde, Türkiye ile Karadağ arasındaki karşılıklı yatırım, ticaret ve ekonomik iş birliği fırsatları ele alındı.

Cumhurbaşkanı Dukanovic: "Karadağ, Türk iş dünyası için yatırımda önemli bir cazibe merkezi"

Sadece DEİK üyeleriyle değil, DEİK'in geniş networkü sayesinde Türk iş dünyasındaki tüm yatırımcılara ulaşmanın mutluluğunu yaşadıklarını dile getiren Karadağ Cumhurbaşkanı Milo Dukanovic, "Yeni fırsatları birlikte yaratmak istiyoruz. Türkiye ile Karadağ arasındaki yatırım ve ticaret hacmini en üst seviyeye taşımak için birlikte çalışmayı arzuluyoruz. Bildiğiniz gibi bundan 16 yıl önce Karadağ bağımsızlığını tekrar ilan etti. Ancak 143 yıldır Türkiye ile aramızda diplomatik ilişkilere sahibiz. Karadağ'ın kendi stratejik hedefleri bulunuyor. Muhataplarımıza, Avrupa'nın birleşmesi döneminde neden bağımsızlığımızı ilan ettiğimizi çok iyi anlattık. Bizim geleceğimizde NATO ve AB olduğunu belirtmiştik. Şu anda NATO üyesiyiz. Elbette öncelikli hedefimiz ise kısa bir süre içinde AB üyesi olmak. Tüm fasılları tamamlıyoruz ve en yakın zamanda AB üyesi olacağımıza eminiz. 2006'dan 2020 yılına kadar sürekli büyüyerek ileri gittik. Devletimizin kurumlarını güçlendirdik ve Doğu Avrupa'da ekonomisi en dinamik olan ülkelerden biri olmayı başardık. Böylece dış yatırımcılar için cazibe oluşturduk. Karadağ bunu başardı ve ekonomimizin yüzde 20'si yabancı yatırımlara dayanıyor. Turizm, enerji ve altyapı alanlarında ciddi büyüme yakaladık. Bugün ise bir AB vatandaşının sahip olduğu gelirin yüzde 50'sine ulaştık. Turizm ağırlıklı bir ekonomi yerine, iç gücümüzü her alanda çeşitlendirerek yükseltmek istiyoruz. Gıda, tarım, sanayi, enerji, iletişim ve lojistik alanlarında yabancı yatırımcılara ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle her yıl 400-500 milyon euro gıda ithalatı yapan bir ülke olarak, Türk gıda firmalarını Karadağ'da yatırıma davet ediyoruz. Kuzeydeki turistik bölgelerimizin seviyesini ve kapasitesini de bir üst lige taşıdık. Dolayısıyla yatırımcılar için üst düzeyde turist potansiyelimizle de fırsatlar sunuyoruz. Önümüzdeki dönemde Türk yatırımcıları Karadağ'da daha fazla görmek istediğimizi ve bunun için gerekli tüm altyapıyı sağladığımızı vurgulamak istiyorum. Örneğin vergi indirimi düzenlemesi bunlardan sadece biri. Türk iş dünyasına Batı Balkanlarda en iyi şartları sunan ülkenin Karadağ olmasını hedefliyoruz. Şu anda Karadağ'da 3 bin Türk şirketi faaliyet gösteriyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye ile her alanda iş birliğine açığız. Karşılıklı ticaret hacmi ve yatırımda yeni bir sayfa açacağız" dedi.

Olpak: "Firmalarımızın elde ettiği tecrübe ve imkanlarını daha fazla beraber kullanabiliriz"

İki ülke arasındaki tarihi ve kültürel dostluktan bahsederek, bu dostluğu daha ileri seviyeye ekonomik ilişkilerle birlikte nasıl taşıyabileceklerini değerlendirmek için bir araya geldiklerini söyleyen DEİK Başkanı Nail Olpak, taleplerini, sorunlarını, projelerini ve önerilerini Cumhurbaşkanı Djukanovic'e aktaracaklarını dile getirdi. Olpak, "Cumhurbaşkanlarımızın iki ülke arasındaki ticarete ilişkin koydukları 250 milyon dolarlık hedef çok zor değil. Geçmişte başarabildiğimiz rakamları değerlendirdiğimizde bir sonraki toplantıda iş dünyasının önüne 500 milyon dolarlık hedef konulacaktır. Ona göre hazırlık yapmamızın daha doğru olacağını düşünüyorum. Fırsatlara ilave olarak yeşil ekonomi dünyanın gündeminde olan bir konu. Salgınla ve özellikle yıl başından bu yana gelişen siyasi gelişmeler çerçevesinde emtia, enerji ve gıdadaki ihtiyaçların nerelere gideceğini de her ülkenin buna göre değerlendirmesinin doğru olacağını düşünüyorum" dedi. Karadağ'ın sanayisini geliştirme atağı içerisinde olduğunu belirten Olpak, "Bu noktada firmalarımızın elde ettiği tecrübe ve imkanlarını daha fazla beraber kullanabiliriz." dedi. Türkiye ve Karadağ arasındaki son karma ekonomik komisyon (KEK) toplantısının 2019'da gerçekleştirildiğini hatırlatan Olpak, bu alanda yeni bir organizasyonun iki tarafa da önemli katkı sağlayacağını söyledi. DEİK'in 148 ülkede İş Konseyi ile faaliyet gösterdiğini kaydeden Olpak, DEİK'in geniş networkünü Karadağlı muhatapları ile birlikte kullanmaya her zaman hazır olduklarını söyledi.

Alim: "250 milyon dolarlık ticaret hedefine 2023 yılı sonunda ulaşacağımıza inanıyoruz"

Karadağ'ın bağımsızlığını kazanmasının ardından Türkiye-Karadağ İş Konseyi'nin kurulduğunu vurgulayan DEİK/Türkiye-Karadağ İş Konseyi Başkanı Naser Alim, "Türkiye ile Karadağ arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinin artırılması yönünde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Otel ve konut inşaatları, altyapı, inşaat malzemeleri, turizm, ev tekstili, beyaz eşya üretimi ve enerji alanlarında iş insanları için önemli fırsatlar barındırıyor. Karadağ, Adriyatik'in tam ortasında mükemmel coğrafi konumuyla, altyapı ve karayollarının yapılmasıyla birlikte, Batı Balkanların komşusu olan Kosova, Sırbistan gibi ülkeler ile mal ticareti için en önemli liman olmaya aday. Bu toplantıyı, karşılıklı ticaret hedefi olan 250 milyon dolar hedefine ulaşılması açısından önemli bir adım olarak görüyorum. Halen Karadağ'da en büyük Ticari yatırımcılardan olmamıza rağmen bunu yeterli bulmuyoruz. Turizm, tarım, ulaştırma, ormancılık ve sağlık sektörlerindeki projelerin somutlaştırması için üst düzey ziyaretler gerçekleştirilmesi önem arz ediyor. Enerji sektöründe yatırım potansiyeli yüksek ancak kanuni muğlaklıklardan ötürü bazı sorunlar mevcut. Karadağ'da halihazırda faaliyette olan Türk yatırımcıların karşılaştıkları problemlerin çözümü konusunda Karadağ hükümeti ve yetkili kamu otoritelerinden daha fazla desteğe ihtiyaç duyuluyor. Karşılıklı ticaret rakamlarına baktığımızda, aslında 2019 yılında rekor bir karşılıklı ticaret hacmine ulaşmıştık. Salgın ile birlikte 2020'de rakamlar geri geldi ama 2021 yılı ile birlikte tekrar toparlanarak 2022'de daha da iyi sonuçlara doğru ivme kazandı. Bu ivmeyle birlikte 250 milyon dolarlık ticaret hacmi hedefine 2023 yılı sonunda ulaşacağımıza inancım tamdır." dedi.

OLPAK: “KÜRESEL RİSKLERE RAĞMEN İLK ÇEYREK BÜYÜMESİYLE YILA İYİ BİR BAŞLANGIÇ YAPTIK”

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılı ilk çeyrek büyüme rakamlarına ilişkin yazılı bir değerlendirme yaptı.

Olpak değerlendirmesinde şunları ifade etti:

2022 yılı için hem salgının ortadan kalkması hem de tedarik zincirlerinde yaşanan aksamaların yılın ikinci yarısından itibaren azalmaya başlaması ile birlikte daha sağlıklı bir küresel büyüme beklentisi içindeydik. Ancak Şubat ayının sonlarına doğru başlayan Rusya-Ukrayna savaşı ve bunun getirdiği yeni olumsuzlukların dünyaya etkilerine rağmen Türkiye'nin yılın ilk çeyreğinde gösterdiği yüzde 7,3 büyüme performansı ile 2022 yılına da güçlü bir başlangıç yaptığını görüyoruz.

Küresel riskleri biraz daha açacak olursak; giderek artan emtia, gıda ve enerji fiyatları, Çin'deki salgın sebebiyle alınan sert karantina tedbirleri, Avrupa coğrafyasında bir yandan savaşın etkisi bir yandan da rekor seviyelere ulaşan enflasyona ilişkin beklentileri konuşuyoruz. Özellikle ABD'de artan enflasyona karşı FED'in atmaya başladığı daraltıcı para politikaları neticesinde de 2022 yılında küresel büyüme tahminlerinin aşağı doğru revize edildiğini gözlemiyoruz. Bu çerçevede dünya ekonomik büyümesi de IMF tahminine göre yüzde 3,6'ya, AB büyüme tahmini ise yüzde 3,9'dan yüzde 2,8'e güncellendi.

Böylesine negatif bir küresel ortamda dahi, yılın ilk çeyreğinde yüzde 7,3 oranında büyüme başarısı gösteren Türkiye ekonomisi, 2021 yılında olduğu gibi bu yıl da dünya ülkelerinden pozitif ayrışacağını bir kez daha ispatladı. Dolayısıyla bu güçlü büyüme ile yıl sonu hedefimiz olan yıllık yüzde 5 büyüme hedefimizi de çok rahatlıkla yakalayabileceğimizi öngörüyoruz.

Büyüme verimizi üretim yönünden incelediğimizde ise inşaat sektörü haricinde tüm sektörlerin büyümeye pozitif katkı verdiğini görüyoruz. Bu da sağlıklı bir büyümeye işaret ediyor.

Ekonomimizin itici gücü olan sanayi üretiminin yüzde 7,4 büyümesine ilave olarak hizmetler sektörünün, bilgi ve iletişim ile bankacılık ve finans sektörlerinin yüksek oranda büyüme göstermesi de son derece sevindirici. DEİK olarak özellikle salgın sonrası ile Türkiye'nin dünya için alternatif bir üretim üssü olduğunu vurgulamıştık. Bugün açıklanan İSO 500 verileri de Türk sanayisinin ve özel sektörümüzün, dünya ticaretindeki alıcılar için kuvvetli bir üretici olma konumunu perçinlediğini gösteriyor.

Talep tarafında ise büyümenin hane halkı tüketimi, ihracat ve yatırım ekseninde geliştiğini görüyoruz. Hane halkı tüketim harcamaları yıllık yüzde 19,5 artarak büyümeye 11,6 puan katkı sağlarken net ihracatın büyümeye katkısı yüzde 3,5 ve yatırımların katkısı ise 0,3 puan oldu.

Yatırım alanında makina ve teçhizat yatırımlarının yüzde 10,5 artması ise konjonktürel olarak zor bir küresel dönemden geçtiğimiz ortamda bile yatırım ve üretim kapasitemizin artışına verdiğimiz önemi göstermesi bakımından son derece önemli bir performans.

Elbette gelirin büyümesi kadar bunun toplum içinde adil ve eşitlikçi bir yaklaşımla paylaşılması da bir o kadar önemli. Bu perspektiften baktığımızda, 2021 yılının son çeyreğinde yüzde 30'un altına inen işgücü ödemelerinin GSYH içindeki payının da bu çeyrekte tekrar artarak yüzde 31,5'a yükselmesi de oldukça kıymetli.

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, Türk iş dünyamızın da güçlü sanayisi, üretim kapasitesi ve yüksek potansiyeli ile büyüme trendinin en önemli itici güçlerinden biri olmaya devam edeceğine inanıyoruz. Önümüzdeki dönemde hep birlikte odaklanmamız ve çözümü için hep birlikte daha fazla çalışmamız gereken önemli başlık ise yüksek enflasyon olacak.

DEİK olarak, ülkemizin küresel ticaretten daha fazla pay alması için ticari diplomasi faaliyetlerimizi çok daha geniş bir düzlemde sürdürecek ve dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteren 148 İş Konseyimizle birlikte var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz."