ASYA YÜZYILINDA EJDER & HİLÂL - page 44

A S Y A
Y Ü Z Y I L I N D A
E J D E R
&
H İ L Â L
40
Otuz yılı aşkın bir süredir ülkeye çift haneli büyüme oranları getiren, düşük
maliyet avantajına sahip ihracat, altyapı ve ağır sanayi yatırımları ve yüksek
tasarruf oranlarını temel alan büyüme modeli, küresel ekonominin ve Çin’in
değişen koşulları içerisinde artık sürdürülebilirliğini yitirmiş durumdadır. Bu
yüzden Çin’in büyümesi de hız kesmektedir. Bu durum karşısında Çin
hükümeti, ihracat yerine iç talebe, yatırımlarda ise nicelikten çok niteliğe
önem veren yeni bir modele doğru bir dönüşüm modelini uygulamaktadır. Bu
süreç içerisinde ve yukarıda belirtildiği gibi girdi maliyetlerinin yükseldiği bir
ortamda Çin, daha yüksek katma değerli yabancı yatırım çekmek için yeni
uygulamaları hayata geçirmektedir.
Bu uygulamaların başında ilk olarak Şanghay’da devreye sokulmuş olan
“serbest ticaret bölgesi” uygulaması gelmektedir. Eylül 2013’de hayata geçirilen
Şanghay Serbest Ticaret Bölgesi’nde yatırım ve ihracat teşvikleri, serbest döviz
ticareti imkânları ve farklı alanlarda vergi muafiyetleri sunularak olumlu bir
yatırım ortamı oluşturulması amaçlanmaktadır. Bölgede yatırım yapacak olan
yabancı firmalar için bürokratik işlemler de kolaylaştırılmaktadır. Halen 29
kilometrekarelik bir alan üzerine kurulu olan, ancak civar bölgelerdeki finans
merkezleri ve teknoloji parklarını da kapsayacak şekilde 120 kilometrekarelik
bir alana genişletilmesi öngörülen serbest bölge, Çin hükümeti tarafından
ileride kademeli olarak ülkenin genelinde uygulanması amaçlanan reformlar
için bir deneme platformu olarak görülmektedir. Şu ana kadar yaklaşık bin beş
yüzü yabancı sermayeli olmak üzere toplam yedi binin üzerinde firma
Şanghay Serbest Ticaret Bölgesi’nde faaliyete geçmiş durumdadır.
Şanghay Serbest Ticaret Bölgesi ile birlikte Çin Devlet Konseyi tarafından
onaylanan ve yakın gelecekte faaliyete geçecek olan Tianjin, Fujian ve
Guangdong eyaletlerindeki serbest ticaret bölgeleri, Çin’de yatırım yapmayı
planlayan Türk şirketleri için uygun koşullar sunmaktadır. Bu nedenle bu
serbest bölgelerin gelişimi yakından takip edilerek, Türk firmalarının
buralardaki yerlerini alabilmeleri için gerekli çalışmalar yapılmalıdır.
Çin’in ekonomik açıdan diğer bölgelerine nazaran daha gelişmiş olan doğu
kıyı şeridi (Pekin, Şanghay, Tianjin, Liaoning, Hebei, Shandong, Jiangsu,
Zhejiang, Fujian, Guangdong ve Hainan), maliyetlerin ülkenin geri kalanına
göre çok daha yüksek olduğu, rekabetin de benzer şekilde daha fazla olduğu
ve bu nedenlerden dolayı pazara girmenin giderek zorlaştığı bir bölgedir. Bu
nedenle Çin’in doğu bölgeleri giderek da az yabancı yatırım alırken, öncelikle
orta bölgelere (Heilongjiang, Jilin, Shanxi, Anhui, Jiangxi, Henan, Hubei ve
Hunan) ve sonrasında ülkenin batısına (Sincan, Tibet, İç Moğolistan,
Chongqing, Guangxi, Ningxia, Sichuan, Guizhou, Yunnan, Shaanxi, Gansu,
Qinghai) yabancı yatırımcıların ilgisinin arttığı görülmektedir. Bu bölgelerde
maliyetler ülkenin doğusuna göre daha düşükken, mevcut altyapı ve genel
olarak yatırım ortamı da giderek iyileşmektedir. Çin’in doğu bölgelerinde 2014
yılında yapılan doğrudan yabancı yatırım sadece % 1,1 oranında artmışken,
orta bölgeler için % 7,5, batı bölgeler için % 1,6’lık artışlar söz konusu
olmuştur.
Çin’in orta ve doğu batı
bölgelerde maliyetler ülkenin
doğusuna göre daha düşükken,
mevcut altyapı ve genel olarak
yatırım ortamı da giderek
iyileşmektedir. 2014 yılında Çin’in
doğu bölgelerinde yapılan
doğrudan yabancı yatırım sadece
% 1,1 oranında artmışken, orta
bölgeler için % 7,5, batı bölgelerde
% 1,6’lık artış yaşanmıştır.
1...,34,35,36,37,38,39,40,41,42,43 45,46,47,48,49,50,51,52,53,...54
Powered by FlippingBook