ASYA YÜZYILINDA EJDER & HİLÂL - page 41

A S Y A
Y Ü Z Y I L I N D A
E J D E R
&
H İ L Â L
37
Huawei aynı zamanda 2008 yılında beri İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile
birlikte yeni kuşak telekomünikasyon sistemlerine yönelik bir laboratuvar
işletmektedir. Türkiye’de üretim yapma planlarını da açıklamış olan
Huawei’nin bu hedefi gerçekleştiğinde Türkiye ekonomisine teknoloji
yönünden sağladığı katma değer artacaktır.
Türkiye’nin benzer örnekleri teşvik etmesi faydalı olacaktır. Teknoloji içeriği,
sadece telekomünikasyon ya da bilişim sektörü değil, yukarıdaki listeye dahil
olan ve Türkiye için kalkınma sürecindeki konumları belirlenen birçok sektör
için önem kazanmaktadır. Onuncu Kalkınma Planı’nda da belirtildiği üzere
Türkiye için enerji güvenliğinin sağlanması hayati önem taşımaktadır ve bu da
yeni teknolojilerin kullanımını gerektirmektedir. Benzer şekilde tarımda
teknolojiye dayalı bir büyüme sağlanması, madenlerin yurtiçinde katma değeri
artırılarak üretimi ve ihracı, lojistik, taşımacılık ve ticaret sektörlerinde yeni
teknolojilerin kullanımıyla verimliliğin artırılması Türkiye’nin ekonomik
kalkınması için olmazsa olmaz koşullardır. Tüm bu alanlarda Çin’den gelecek
yatırımlar belirli koşulların gerçekleşmesi ve teknoloji içeriğinin sağlanması
durumunda fayda sağlayacaktır.
Türkiye ile Çin arasında halen güneş enerjisi ve hidroelektrik alanlarında
işbirliği yapılmaktadır. Bununla birlikte, Mersin Akkuyu ve Sinop’ta yapılacak
olan iki nükleer santralin ardından yapımı planlanan üçüncü nükleer santral
için Türkiye’nin Çin Devlet Nükleer Teknoloji Şirketi (SNPTC) ile görüşmelere
başlamış olması, iki ülke arasında Haziran 2016’da nükleer enerji alanında
işbirliğine dair mutabakat zaptı imzalanması ve 2012 yılında imzalanmış olan
“Nükleer Enerjinin Barışçıl Amaçlarla Kullanımına Dair Türkiye Cumhuriyeti
Hükümeti ile Çin Halk Cumhuriyeti Hükümeti Arasında İşbirliği
Anlaşması’nın” 25 Ağustos 2016 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanarak
yürürlüğe girmesi iki ülkenin de enerji teknolojisi arasında işbirliğinin artarak
devam edeceğine işaret etmektedir.
Çin Başbakanı Li Keqiang, 5 Mart 2015 tarihinde Ulusal Halk Kongresi’ne
sunduğu
Hükümet
Çalışma
Raporu’nda
demiryolu,
elektrik,
telekomünikasyon, makine imalat, otomotiv, uçak imalat ve elektronik
sektörlerinin yurtdışına açılma konusunda öncelikli sektörler olarak
belirlendiğini açıklamıştır. Bu sektörlerde Çin’in dışarıya yatırım
potansiyelinin artması beklenebilir. Demiryolları ve genel olarak taşımacılık
ve ulaştırma altyapısı, Çin’den yatırım çekilebilecek bir alandır. Çin son
dönemlerde dünya çapında bir “yüksek hızlı tren diplomasisi” uygulamakta ve
bu alanda sahip olduğu teknolojiyi diğer ülkelere aktif bir şekilde
pazarlamaktadır. Son olarak Mart 2015’te Çin’in Rusya’nın ilk hızlı tren projesi
olan Moskova-Kazan hattında 4,3 milyar dolarlık bir yatırım yapacağı
açıklanmıştır. İstanbul-Ankara hızlı tren projesinde yer almış olan Çin ve bu
alanda ülkemizdeki yeni projelere de katılabilir. Çin hükümetinin geliştirdiği
Çin’i demiryolları ve deniz hatları üzerinden Avrupa’ya bağlayarak arada bir
ekonomik kuşak oluşturmayı hedefleyen olan Yeni İpek yolu projesinde
Türkiye, Avrupa ile Asya arasındaki konumuyla önemli bir yer tutmaktadır.
Çin bu nedenle Türkiye’deki taşımacılık altyapısı gelişimine ilgi
göstermektedir.
Çin’i demiryolları ve deniz
hatları üzerinden Avrupa’ya
bağlayacak Yeni İpek Yolunda
Türkiye, lojistik konumuyla
önemli bir yer tutmaktadır. Çin
bu nedenle Türkiye’deki
taşımacılık altyapısı gelişimine
ilgi gösterdiği bilinmektedir
1...,31,32,33,34,35,36,37,38,39,40 42,43,44,45,46,47,48,49,50,51,...54
Powered by FlippingBook