DEİK / Türkiye-Libya İş Konseyi, Başkan Murat Üstay'ın inisiyatifiyle özel mahiyette İstanbul’da bulunan Libya Ulaştırma Bakanı Milad Matuq'u bir çalışma yemeğinde ağırladı. Konseyin geniş bir katılımla temsil edildiği toplantı, verimli bir görüş teatisine imkân sağladı. Bu çerçevede Konsey Başkanı Murat Üstay, iki ülke arasındaki ekonomik münasebetlerin önündeki başlıca engelleri; karşılıklı vize uygulanması, iki ülke arasında doğrudan uçak seferlerinin bulunmaması ve son zamanlarda Libya’da artan güvenlik mülahazaları olarak sıraladı.
Libya Ulaştırma Bakanı Milad Matuq, toplantının yapılmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, ilişkilerin önündeki üç engelin Türkiye’nin Libya’ya uyguladığı vize rejimi, Türk Büyükelçiliği’nin yeniden Libya topraklarında faaliyete geçmemiş olması ve THY’nin Libya’ya doğrudan seferlerinin bulunmamasını gösterdi. Bakan, Libya’daki Mitaka ve Misurata havaaalanlarında gerekli teftişlerin yapılmasının ardından, seferlerin başlatılmasını beklediklerini ifade etti. Bakan, Türkiye’nin Libya’ya vize uygulamasının, Libya halkının Türkiye’ye karşı duyduğu geleneksel dostluk hislerinde sıkıntı yarattığının doğru olduğunu, vize sorununun aşılmasının münasebetlerde eski sıcaklığı tesis edeceğini, bu yönde başta DEİK, Türk iş dünyasının, Türk resmî makamları nezdinde girişimde bulunmasını arzuladıklarını bildirdi.
Ekonomik ilişkiler noktasında misafir Bakan, 2011 öncesi yatırım projelerinin hepsinin muhafazasının öngörülmediği, bazı önceliklerinin bulunduğu bilgisini verdi. Bakan Matuq, sosyal yükümlükleri olan projelerin devlet tarafından finanse edilebileceği, bazılarının PPP projelerine dönüştürülebileceği, her halükârda, hangi projelerin iptal, hangilerinin devam edeceği, hangilerinin devlet, hangilerinin dış kaynaklarca üstlenileceği yönünde karar almalarına matuf, Libyalılar arası bir “workshop”a ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Bakan, Türk şirketlerinin durumları hakkında, şirketlerle teker teker ve proje bazlı görüşmeyi öngördüklerini de kaydetti. Ulaştırma Bakanı, Teminat Mektupları konusunda tamamiyle Tük şirketlerine hak verdiğini ve bunların askıya alınması için Merkez Bankası ve diğer mecralarda süreki beyanda bulunduğunu vurguladı.
Bakan, istikrarın sağlanması yönünde, halihazırda hüküm süren tek Merkez Bankası, tek NOC (Libya Millî Petrol Şirketi) politikasının devamı niteliğinde, Libya’da tüm tarafların beklentilerini karşılayarak, Doğu- Batı ayrımını giderecek “tek Libya” amaçlı yeni bir hükümetin dört hafta içinde kurulacağını, bu sayede gerçek manada bir millî mutabakatın tesis edileceğini belirtti.
DEİK evsahipliğinde, Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murat Üstay başkanlığında; Libya Başbakanı Fayez Al-Saraj, Libya Dışişleri Bakanı Mohamed Altahire Hamouda Ahmed Syala, Başbakan Siyasi Danışmanı Taher El Sonni ve Libya’nın Ankara Büyükelçisi Abdurrazzaq Mukhtar’dan oluşan Libya Resmi Heyeti, 13 Nisan 2016’da St. Regis Oteli’nde ağırlandı. Söz konusu toplantıya Türk tarafından ağırlıklı olarak inşaat ve müteahhitlik sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar iştirak etti.
Açış konuşmasında Türkiye-Libya İş Konseyi Başkanı Murat Üstay, DEİK olarak hükümet yetkililerini ağırlamaktan dolayı duydukları memnuniyeti ifade ederken, Libyalılar ile her zaman birlikte hareket ettiklerinin altını çizdi. Kısaca DEİK hakkında konukları bilgilendiren Başkan Üstay, Libya’daki son gelişmeleri göz önünde bulundurarak, Türk iş dünyası olarak beklentileri paylaştı. Devrimden yani 2011 yılından önce, Türkiye olarak Libya’da 300’e yakın iş anlaşması olduğunu, yaklaşık 100 firmanın çalıştığını, 20 milyar dolarlık bir iş hacmi ve 1.5 milyar dolarlık makina ekipmanı bulunduğunu belirtti. Petrol fiyatlarının düşüklüğünü, genel siyasi koşulları dikkate aldıklarında başlanan projelere hemen devam edemeyeceklerinin farkında olduklarını vurgulayan Başkan Üstay, Libya tarafından öncelikli projelerin açıklanmasını, Türk firmalari olarak yarım kalan projeleri devam ettirmeye hazır olduklarını ifade etti. Türkiye ve Libya hükümetlerinin ortaklaşa tahsis edecekleri para ile 1.5-2 senede 50’ye yakın proje gerçekleştirebileceklerini vurguladı. İkinci olarak teminat mektuplarına değinen Başkan Üstay, yaklaşık 1.8 milyar dolarlık teminat mektubunun Libya lehine verildiğini, bu mektuplar için yılda 50-60 milyon dolar komisyon ödendiğini ve bu teminat mektupları masraflarından ötürü halen zarar ettiklerini dile getirdi. Hiçbir karşılığı olmadan yapılan, diğer bir deyişle durdurulmuş işlerden alınan bu ödemelerin sonlandırılmasını talep ettiklerini sözlerine ekledi. 300 projenin kağıt üzerinde imzalanmış olduğunu söyleyen Başkan Üstay, hükümet yetkililerinden hangi sektörlerdeki projelere öncelik verildiği bilgisinin paylaşılmasını rica ederek, devam edilmeyecek projelerin ise sonlandırılması beklentisini taşıdıklarını kaydetti. Son olarak 2013 yılında yapılan çalışmalar neticesinde, bütün Türk müteahhitlik camiasının onayını almış, hem Türkiye hem de Libya tarafından imzaya hazır, Türk müteahhitlerinin Libya’ya geri dönme şartlarını içeren 16 sayfalık mutabakat zaptının varlığına işaret eden Başkan Üstay, söz konusu zaptın Türkiye’nin karşısında tek hükümet görmek istediği sebebiyle imzalanamadığını, artık tek hükümet varsa, anılan zaptın imzalanabileceğini belirtti.
Libya Dışişleri Bakanı Mohamed Altahire Hamouda Ahmed Syala, Turgut Özal’ın iki ülke arasındaki ilişkilerin başlamasında önemli bir role sahip olduğunu belirterek sözlerine başladı. Başkan Üstay’ın dile getirdiği sorunlara ilişkin konuşan Bakan Syala, iş anlaşmalarını gözden geçireceklerini, Libya için öncelikli olan projeleri belirleyeceklerini, teminat mektupları konusunu da çözüme kavuşturmak için konuyu Başbakan’a aktaracağını ifade etti. Bununla birlikte, şirketler kadar Libya’nın da zarara uğradığının, mevcut sorunların çözülmesinde işbirliği yapılması gerektiğinin, işbirliği içinde olacak firmalara yeni projeleri üstlenmede öncelik vereceklerinin altını çizdi.
Başbakan Siyasi Danışmanı Taher El Sonni, konuşmalarına Libya’nın siyasi durumuna değinerek başladı. 40 yıllık merkezi rejimle yönetilen Libya’da güçlü kurumsal yapılar olmadığı için, devrim sonrasında karışıklıkların devam ettiğini söyledi. Uzlaşı hükümetinin kurulduğunu belirten El Sonni, istikranın sağlanmasının, ulusal bir uzlaşının tesis edilmesinin, güvenlik ve ekonomik durumun düzeltilmesinin yeni hükümetin görevleri arasında olduğunu ve tüm bunların da aslında birbirleri ile bağlantılı olduğunu vurguladı. İstihdamın ve uzlaşının artması ile birlikte güvenlik sorununun azalacağını belirtti. Son olarak hükümetin öncelikli projelerine açıklayan El Sonni; enerji, sağlık ve inşaat sektörlerinin öncelikli olduğunu açıkladı.
Toplantının son bölümüne katılan Libya Başbakanı Fayez Al-Saraj, zamanında Libya ekonomisinin gelişmesinde Türk şirketlerine önemli fırsatlar verildiğini, mevcut durumda sorunlar olsa da, altyapısı büyük ölçüde yok olan Libya’nın bu anlamda iş imkanları sunduğunu, Libya ekonomisinin tekrar canlanmasında şüphesiz Türk şirketlerinin yeniden rol alacağını dile getirdi. Geçmiş konuların ele alınması için komiteler kurulacağını belirten Al-Saraj, eskide kalan sorunları çözüp, yeni vizyonla geleceğe bakmak istediklerini bildirdi.
Türkiye Müteahhitler Birliği (TMB) ve DEİK işbirliğinde, 15 Ocak 2016 Cuma günü saat 14.00’te, Ankara TMB Genel Merkez Binası'nda, Avukat Ali Soysüren’in moderatörlüğünde ve Libyalı Avukatlar Abdudayem Elgharabli ve Mahmud Mukhtar‘ın katılımlarıyla “Libyalı Avukatlar Bilgilendiriyor: Libya Sözleşmelerinin Libya Hukuku Açısından Güncel Durumu ve Sorunların Muhtemel Çözüm Yolları” konulu bir Panel düzenlenecektir.
Bilindiği üzere, Türk müteahhitlik firmalarının Libya’da 300 civarında proje için Libyalı İşveren İdarelerle sözleşmeleri bulunmaktadır. Libya’da Şubat 2011 tarihinden bu yana yaşanan iç karışıklıklar kapsamında ülkede faaliyet göstermekte olan Türk müteahhitlik firmalarının sorunları halen devam etmektedir. Aradan geçen sürede firmalarımız, teminat mektubu ve akreditif komisyonları, sigorta komisyonları, taşeron temin sözleşmeleri ve diğer tazminatlar, şantiyelerdeki güvenlik giderleri gibi pek çok ek maliyeti üstlenmek zorunda kalmıştır.
Libya’da rejim değişikliğinden bu yana 5 yıla yakın bir süre geçmiş olmasına rağmen ülkedeki koşullar Türk müteahhitlik firmalarının Libya'ya dönüp sözleşmelerine uygun bir şekilde iş yapmalarına olanak tanımamakta ve sözleşmelerinin ne olacağı bilinmemektedir.
Son günlerde bazı müteahhitlik firmalarının zarar ve ziyanlarının tazmini için mevcut Sözleşmeleri veya Türkiye-Libya Yatırımlarının Karşılıklı Teşviki ve Korunması (YKTK) Anlaşması kapsamında uluslararası tahkime başvurdukları bilinmektedir. Bahse konu sözleşmelerin neredeyse tamamının Libya hukukuna tabi olmasına rağmen, Libya hukukunun Türk firmalarının mevcut durumu, hakları ve yükümlülükleri ile ilgili olarak getirdiği düzenlemeler hususunda bugüne kadar, bireysel çalışmalar haricinde, herhangi bir çalışma yapılmamıştır.
İngilizce – Türkçe simültane tercüme hizmeti sunulacakolan söz konusu Panel'de Sayın Elgharabli ile Sayın Mukhtar tarafından ele alınacak konulara aşağıda yer verilmektedir:
- Libya hukukunun ilgili düzenlemeleri hakkında genel bilgilendirme
- Libya’da Şubat 2011’de başlayan olayların hukuki niteliği
- İşverenlerin devlet kurumu olması/olmaması arasındaki farklar
- Libya iç hukukunda mevcut muhtemel çözüm yolları-süreler-yargı masrafları
- Libya’da yabancı şirketlerin taraf oldukları inşaat sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklarda ulusal ve uluslararası çözüm yolları
- Libya hukukunda teminat mektuplarının durumu ve tahakkuk eden komisyonlar
Anılan Panel'e katılmak isteyen üyelerimizin katılımlarını 14 Ocak 2016 Perşembe günü saat 12:00'ye kadar adaylan@tmb.org.tr e-posta adresine (Anara DAYLAN, Tel: 0312 441 44 83 / 209) iletmeleri rica olunur.